13

«Münafıklara, Muhammed'in sahabesinin iman ettiği gibi, siz de ihlâs ile iman edin, hakikî mü’minlerden olun, dendiği zaman, biz demi beyinsiz cahillerin tasdik ettiği gibi tasdik edeceğiz derler.»

Yüce Allah haber verdi: Mü’minler hakikati bilin. -Cahil beyinsizler onlardır ki, küfürlerini gizlediler, îmanlarını terk ettiler. Kendilerini akıllı sandılar. Bilmezler ki cahillerin cahili kendileridir.

Bu âyet, Abdullah İbni Selûl, İbn Kays, Mûtap İbni Kuşeyir ve diğer münafıklar hakkında nazil olmuştur. Âyetin nüzul sebebi şudur: Hazret-i Ebû Bekir, Hazret-i Ömer ve Hazret-i Ali (radıyallahü anhüm) münafıkların topluluğuna geldiler, müsaade aldılar ve oturdular. Münafıkların reisi Abdullah onların geldiğini görünce, yanındakilere; benim bunlarla nasıl konuşacağıma dikkat edin, sırası geldiği zaman siz de aynı şekilde konuşun, dedi. Abdullah, Ebû Bekir'in elini tuttu. Merhaba, hoş geldin Benî Temim Kabilesi'nin efendisi, Muhammed'in yoldaşı, mağara arkadaşı, ümmetinin hülâsası, canını ve malını Resûlüllah’ın yolunda bezleden, dedi. Sonra Ömer'in elini tuttu. Merhaba ey Beni Adiy Kabilesi'nin efendisi, Sözünde sağlam, özünde doğru ve muhkem olan, canını ve malını Resûlüllah'ın yolunda feda eden, dedi, onu da övdü. Sonra Hazret-i Ali'nin elini tuttu. Ey Benî Haşim Kabilesi'nin efendisi, Resul'den sonra gelen, canını peygamber yolunda feda eden, hicrette Resûlüllah'ın yatağında yatan, mü'minlerin emîri, diye onu da övdü. Bunun üzerine Hazret-i Ali: Allah'tan kork ya Abdullah! Münafıklığı bırak, Allah'ın yarattığı kulların en şerlileri münafıklardır, dedi. Bunu duyan Abdullah: Yâ Ali bana niçin bunu söylüyorsun? Benim îmanım da sizin imanınız gibidir. Benim tasdikim de sizin tasdikiniz gibidir, karşılığını verdi.

Üç sahabî buradan ayrıldıktan sonra Abdullah arkadaşlarına döner ve: Gördünüz mü, söylediğim sözlerle onları huzurunuzdan nasıl gönderdim, der. Arkadaşları da, biz daima hayır içindeyiz, sen de bizim içimizde hayırlılardansın, cevabını verirler.

13 ﴿