34 «Biz meleklere Âdem'e secde edin dediğimiz zaman, onlar emre itaat edip secde ettiler. Ancak iblis kibirlenerek secdeden çekindi ve kâfirlerden oldu.» Bu secdenin asıl mânası, meylederek tevazu ile boyun eğmektir. Meleklerin Âdem (aleyhisselâm)'a yaptıkları secde tehıyyat secdesi olup ikram için yapılmıştır, ibadet olarak yapılmamıştır. Melekler Âdem'in şahsında ilâhi emri yerine getirmek için Allah'a secde ettiler. Adem onlar için bir kalıptı. Bazı tefsircilerin görüşü de şöyledir: Allahü teâlâ iblis hakkında «ve kâne minel kafirine' buyurmuştur, iblis ezelde Allah'ın ilminde kâfirdi. Fakat Âdem'e secde etmeyince kâfirliği zahir oldu. Aslında kâfirdi. Secde etmediğinden dolayı kâfir olmadı. Bu, cebriye mezhebinin görüşüdür. Ehl-i Sünnet mezhebi bunu kabul etmez. Cebriyeciler: -İslâm'ı kabul edenler aslında müslüman idi. İslamı kabul etmeyen kâfirler de aslında kâfir idiler. Şimdi İslâm'ı kabul etmediler, şimdi kâfir olmadılar. Aslında bunlar böyleydi. Hattâ ahd-i mîsakta (Yüce Allah ruhları yarattığı zaman 'Ben sizin Rabbiniz değil miyim? Dedi. Ruhlar da Evet sen bizim Rabbimizsin dediler.) belli oldu dediler. Ehl-i Sünnet mezhebinin görüşü şudur: İslâm'ı kabul eden her kâfir, İslâm'a girene kadar kâfirdir. İslâm'ı kabul eder ve müslüman olur Kâfir olan müslüman dâ kâfir olana kadar müslümandır. Kâfir olunca İslâm'dan çıkar ve yapmış olduğu ameller yok olur. Kâfirin de İslâm'a girene kadar işlemiş olduğu şirk ve masiyetleri bağışlanır. Ehl-i Sünnet'e göre insan çalıştığının karşılığını görecektir. İlâhî emir böyledir, Cebriyecilere göre ise insan çalışsa da çalışmasa da olan olacaktır. |
﴾ 34 ﴿