58 «Hani, (size), şu kasabaya girin, dilediğiniz yerde istediğinizi bol bol yiyin. Kapısından secde ederek (eğilerek, saygı göstererek) girin. Ve (dilediğimiz) «Hıtta» dır deyin. (Tevbe edin de) kusurlarınızı örtelim. İyilik edenlere mükâfatımızı daha da artıracağız demiştik.» Yüce Allah Yahudilerin atası olan İsrailoğullarını Tih vadisinden çıkarmış, Kudüs; bazılarına göre ise Erine denilen şehre göndermiş, oranın yiyeceklerinden dilediğinizi bol bol yiyin demişti. Bazılarına göre, İsrailoğullarının Tih vadisinden çıkıp Kudüs şehrine gelmeleri, Musa (aleyhisselâm)'la kardeşi Harun (aleyhisselâm)’ın vefatından kırk yıl sonra, Musa tarafından yerine halife seçilen Yuşa Peygamber zamanında vuku bulmuştur. Yuşa (aleyhisselâm) onlara; «Ey İsrailoğulları, şehre girerken Allah'ın emri gereği başınızı eğerek namazda rükû edenler gibi tevazu ile girin. Günahlarınızın bağışlanması, hatâlarınızın silinmesi için de «Hıttatün, Hıttatün» deyin demiştir,» Hıtta hakkında çeşitli görüşler ileri sürülmüştür: Bazı tefsircilere göre Hıtta «La ilahe illallah, bazılarına göre ise «Bismillâhi» demektir. Onlara şehrin kapısından girerken «Hıtta» derseniz, Allahü teâlâ hatalarınızı bağışlar, buzağıya tapmanızdan ve Tih vadisinde yiyecek biriktirmenizden dolayı kazandığınız günahları affeder, denilmiştir. Onların bu hareketlerinden sonra âsilerin günahlarını Yüce Allah affeder, iyiliklerine karşı ihsanım artırır, Âhirette derecelerini yükseltir. Onlar şehre girerken Allah'ın emrine karşı geldiler. İzdihama sebebiyet verip taşkınlık yaparak girdiler. İbn Abbas (radıyallahü anh) «Onlar sırt çevirerek şehre girdiler» demiştir. Bazıları da, onlar yan yana girdiler, «Hitta»yı da başka şekilda ifade ettiler, demişlerdir. Nitekim Allahü teâlâ «Hıtta»yi başka şekilde söylediklerini şu âyette bildirmektedir: |
﴾ 58 ﴿