67

«Bir zaman da Musa kavmine. Allah size bir sığır boğazlamanızı muhakkak emrediyor, demişti.»

Musa (aleyhisselâm) kavmine: «Ey kavmim Allahü teâlâ sizin bir sığır kesmenizi emrediyor» demişti.

İbn Abbas (radıyallahü anh) «Tevrat kitabında İsrailoğullarına bildirilmiş ki, iki köy arasında katili bilinmeyen bir ölü bulunursa, ölünün yakın olduğu köye diyeti ödetilir» demiştir.

İsrailoğullarından iki kardeş amcalarının mirasını almak için tek oğlunu öldürdüler. Ölen adamın ismi «Amil» olup bir de güzel kızı vardır. İki kardeş, kızını kendine nikahlayacak korkusuyla ve amcalarının mirasını almak için Amil'i öldürürler. İsmi geçen kişiyi öldürdükten sonra bir köyün yakınına bırakırlar. Köy halkı sabahleyin ölüyü görür ve telâşa kapılır. Çünkü ölünün katili belli değildir. Amil'i öldürenler gelir, kan bedelini almak için köy halkını Hazret-i Musa (aleyhisselâm)'a götürürler. Fakat Musa (aleyhisselâm) da faili bilememektedir. Her ne kadar ölü, köyün yakınında bulunmuş ise de faili bilinmemektedir. Dolayısıyla bedeli kimin ödeyeceği de meçhuldür. Elbette her peygamber ümmetinin mes'elelerini halledecektir.

Bu mevzuda İbni Şîrîn, Ubeydeti's-Selmânî'den şu rivayeti nakleder: Adamın birinin akrabasından zengin bir hasmı vardı. Zengin, aynı zamanda dervişti. Zenginin hasmı olan adamdan başka da varisi yoktu. Zenginin malını elde etmek için onu öldürdü. Ve götürüp bir adamın kapısına bıraktı. Sabahleyin gelip adamdan: «Onu sen öldürdün» diyerek kan bedelini istedi. Ev sahibinin akrabası buna karşı koydular. Bu adamın akrabası da geldi. Tam silâhlarını çekip kavgaya tutuşmak üzereyke"n içlerinden biri dedi ki; «Allah'ın peygamberi varken kavga etmenin mânası nedir? Gidiniz, ona sorunuz, Allah'ın emri neyse size bildirir. Siz de ona göre hükmeder ve bu musibetten kurtulursunuz.» Bunun üzerine Musa (aleyhisselâm)'a gelerek olayı anlatırlar. Musa (aleyhisselâm) da Allah'a dua eder ve 'bu meselenin hükmünü kendisine bildirmesini» niyaz eder. Tâ ki, ona göre hükmetsin ve hak yerini bulsun. Yüce Allah Musa (aleyhisselâm)'a «kavminin bir sığır kesmesini vahyetti.» Hazret-i Musa Allah'ın emrini kavmine bildirdi ve: 'Ey kavmim, bir sığır kesin. Bir parçasıyla ölüye bir defa vurun. Allah'ın inayetiyle ölü dirilecek ve kendisini kimin öldürdüğünü size söyleyecektir» dedi.

Musa (aleyhisselâm)’ın emrine boyun eğmesi gereken bu adamlar itirazda bulundular. Allah onların bu durumunu şu âyetle haber vermektedir

«Onlar, (Musa aleyhisselâm’ın kavmi) bizimle alay mı ediyorsun? demişlerdi. Musa da (onlara) Ben cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım demişti.»

Musa (aleyhisselâm)’ın kavmi bir buzağı keseceklerini öğrenince «Yâ Mûsâ, sen bizimle alay mı ediyorsun? Bu ne acaip hükümdür?» demişlerdi.

Soru: Musa (aleyhisselâm)’ın kavminin, Musa'ya «Sen bizimle tılay mı ediyorsun?» diye soru yöneltmeleri küfür değil midir?

Cevap: Onların bu sözleri küfür değildir. Çünkü onların Musa (aleyhisselâm)’ın peygamberliğinde şüpheleri yoktu. Zira Musa (aleyhisselâm)’ın peygamberliği çeşitli mucizelerle zahir olmuştu. Musa'nın peygamberliğinde asla tereddütleri yoktu. Ancak buzağının kesilmesindeki maksadı anlamadıkları için «Sen bizimle alay mı ediyorsun?» demişlerdi. Bu söz Musa (aleyhisselâm)'ın peygamberliğini inkâr için söylenmemiştir. Onların bu davranışlarına karşı Musa (aleyhisselâm): «Ey kavmim, ben cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım. Alay etmek ancak cahillerin işidir. Sizinle alay edip de cahillerden mi olayım?» demişti.

İbn Abbas (radıyallahü anh): «Musa (aleyhisselâm)’ın kavmi itiraz etmeden bir sığır boğazlamış olsaydı, yeterli olur ve arzuları yerine gelirdi. Sığır hakkında sormakla teklifin şiddetini artırdılar. Yani kendileri için kolay olanı zorlaştırdılar- demiştir.

Halbuki onlara bir sığır kesilmesi emredilmişti. Onlar ise sığırın şeklini, durumunu sormaya başladılar.

67 ﴿