112 «Hayır, kim (itaat ve amelinde) ihsan mertebesine yükselerek yüzünü tamamen Yüce Allah'a teslim ederse işte ona Rabbi katında (amelinin) karşılığı (olarak) cennet vardır. Onlara hiçbir korku yoktur. Onlar mahzun da olmazlar.» Yahudiler ve Hıristiyanlar Allahü teâlâ’nın cennetine giremeyeceklerdir. Ancak, Allah'ın rızasını tahsil için dinlerinde ihlâstan ayrılmayanlar, Allah'ın katında makbul ibadet yapanlar, din olarak İslâm'ı kabul edenler, Hazret-i Muhammed'e îman edip getirdiklerini kabul edenler, Allah'ın rızasını kazanmak için amel edenler, yaptıkları ibadetin sevabını Allah'tan bekleyenler ve bütün işlerinde Allah'ın rızasını gözetenler cennete gireceklerdir. Artık onlar için ne azap korkusu ne de mahzun olma korkusu vardır. Cennete girince Allah onlardan her türlü korkuyu giderecektir. Fakat kâfirler için hem azap korkusu, hem de mahzun olma korkusu vardır. Onlar cehennemde ebedî olarak kalacaklar ve azap çekeceklerdir. Azaplarını tattıkları zaman mahzun olacaklar, mahcup olacaklar, tasalanacaklardır. Korku üç türlüdür: Cehennemde ebedî olarak kalma korkusu. İman ile dünyadan giden mü’minlerin hiçbiri cehennemde ebedî olarak kalmayacaktır. Zerre kadar îmanı olan kimse azabını çektikten sonra cehennemden çıkacak ve cennete girecektir. İlâhi emir böyledir. Allah'ın azabı karşısında duyulan korku. Yani azap korkusu. Günahkârlar günahları kadar bu azabı çekeceklerdir. Takva ehlinin ve ihlâs sahiplerinin korkusu. İhlâs sahibi kimseler, daha ölmeden Allah'tan affedilmelerini isterler. Onlar, her zaman, her yerde Allah'ın rızasını kazanmaya çalışırlar. Allah'ın rızası olmayan şeylerden, kaçınırlar. Her zaman ve her yerde Yüce Allah'ı görür gibi ibadet ederler. Onların kalbinde Allah sevgisin den başka bir şey bulunmaz. Onların kalbi Allah sevgisiyle doludur. Her şeyi Allah için yaparlar. |
﴾ 112 ﴿