114 «Allah'ın mescitlerinde, O'nun adının anılmasını men edenden, onların harap olmasına koşandan daha zalim kimdir? Onlara (Allah'ın) mescitlerine korka korka girmelerinden başka salâhiyet yoktur. Dünyada rüsvaylık onlarındır. Âhîrette en büyük azap da yine onlarındır.» Bu âyet, Tatlus İbni Üsfesyânûs veya İsteyânûs-ı Rumî hakkında nazil olmuştur. Bu kâfir, Beyt-i Makdis'i (Mescid-i Aksa'yı) harap ettirmiş ve sağlam ka)an kısmının içine de Allah'ın evine yakışmayan şeyler doldurmuştu. Bu durum Hazret-i Ömer (radıyallahü anh)'in halifeliğine kadar devam etmiştir. Hazret-i Ömer, halife olunca Mescid-i Aksa'yi imar ettirdi. Yüce Allah, mescitleri yıkan ve orada ibadet edenleri ibadetten alıkoyanlar için bu âyet-i celileyi indirdi. «Allah'ın mescitlerini yıkan veya orada ibadet edenleri ibadetten alıkoyandan daha zalim ve kâfir kimdir?» buyurdu. Yeryüzünde bunlardan daha zalim ve daha kâfir kimse yoktur, Mescid-i Aksa imar edildikten sonra Rumların oraya girmesi yasaklanmıştı. Girmek isteyenler Müslümanlardan korka korka girerlerdi ve çıkarlardı. Onlar dünyada rezil ve rüsvay olacaklardır. Şehirlerinin fethedilmesi ve kendilerinin esir alınmasıyla Allah onları dünyada rezil edecek, âhirette de en büyük azaba uğratacaktır. Onların âhiretteki yerleri ebedî cehennemdir. İlim adamlarının ekserisi, bu âyetin mânasının umumî olduğunu ve bütün kâfirleri içine aldığım söylemişlerdir. Zira bütün kâfirler Müslümanlarla savaşıp onları ibadetten ve mescidlere gitmekten alıkoymuşlardır. Yüce Allah bütün yeryüzünü Müslümanlara mescit yapmıştır. Müslümanlara muhalif olanlar, nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Müslümanların Allah'a ibadet etmelerine mâni olurlar. Onları, Allah'ı zikirden ve ibadetten men ederler. Bu hüküm umumîdir. Müslüman olduklarını iddia ettikleri halde Allah'ı zikretmeyenler, üstelik Allah'ı zikredenleri zikirlerinden, ibadetlerinden men edenler de bu âyetin hükmüne girerler. |
﴾ 114 ﴿