182

«Bununla beraber kim vasiyet edenin haksızlığa meylinden, yahut günaha gireceğinden endişe edip de aralarını bulursa ona da hiçbir günah yoktur. Şüphesiz ki Allah çok yarlığayıcı, hakkıyla merhamet edicidir.»

Vasiyet eden, vasiyetini hak üzere yapmaz, vereseler arasında ayrıcalık yapar veya bırakmış olduğu malın üçte birinden fazla vasiyette bulunursa, bu durumda vasiyet edenin günaha girmesinden endişe edenlerin ara buluculuk yapmalarında bir beis yoktur. Onlar bu hususta bir günaha da girmezler. Zira onlar, vereseler arasmdaki anlaşmazlığı gidermek ve onların hiçbirinin haksızlığa uğramaması için arabuluculuk yapmaktadırlar. Bilâkis onlar hakkın icrasına çalıştıklarından dolayı mükafat içindedirler.

Bu hususta İbn Abbas (radıyallahü anh) şöyle demiştir: «Vasiyet edenin, vasiyetinde vereselerden birini zarara uğratması büyük günahtır. Yani günah-ı kebâirdir. Hakiki müminin günah-ı kebâirden sakınması gerekir. Vasiyet eden kişinin, vereselerden hiçbirine zarar vermeyerek, hak üzere vasiyetini yapması lâzımdır. Buna riayet etmeyen kimse büyük günah işlemiş olur. Zira yüce Allah kullarının adaletle hükmetmelerini ve hak üzere amel işlemelerini emrediyor. Mü’min her hususta buna uymak zorundadır. Allahü teâlâ bu âyetiyle mirasın, vereseler arasında eşit şekilde taksimini emrediyor. Buna uymayanların büyük bir cezaya uğrayacaklarını bildiriyor.

182 ﴿