214 «Yoksa siz, sizden evvel geçenlerin hâli başınıza gelmeden cennete girivereceğinizi mi sandınız? Onlara öyle yoksulluk, sıkıntı gelip çattı ve (öyle) sarsıldılar ki, hatta peygamberleri maiyetindeki mü’minlerle birlikte: «Allah'ın yardımı ne zaman?» diyordu. Gözünüzü açın, muhakkak Allah'ın yardımı yakındır.» Bu âyet-i celile Hendek muharebesi hakkında nazil olmuştur. İsmi geçen muharebe esnasında kâfirlerin çokluğu mü’minleri korkutmuştu. Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) sahabesiyle istişare yaparak Medine şehrinin etrafına hendek kazılmasına karar vermişlerdi. Bu hendek kazımmda bizzat Peygamberimiz de çalışmıştı. Düşmanın çokluğundan tedirgin olan sahabeler, çeşitli yorumlarda bulunuyorlardı. Bunun üzerine Allahü teâlâ yukardaki âyeti indirerek: Ey mü’minler, sizden öncekilerin düştüğü sıkıntılara düşmedikçe -ki, onlar çeşitli sıkıntılar, hastalıklar, yokluklar, ızdıraplar çekmişlerdi - siz de onları çekmedikçe cennete gireceğinizi mi sanıyorsunuz? Tâ ki, mü’minler Resûlüllah'a «Allah'ın yardımı bize ne zaman ulaşacak» dediler. «Yâ Muhammed, Allahü teâlâ'nın yardımı size yakındır.' Kâfirler kazılan hendeği görünce şaşırdılar. Zira bu ana kadar böyle bir şey görmemişlerdi. Bir müddet Medine'yi muhasara altında tuttuktan sonra, bir netice alamadan çekip gittiler. Artık sıra Müslümanlara gelmişti. Allahü teâlâ'nın va'dettiği yardım mutlaka vuku bulacaktı. Mü’minler Mekke üzerine yürüdüler, kısa zamanda Mekke'yi fethettiler, ilâhi vaad vuku bulmuştu. Müslümanlar sevinç içinde idiler. Artık küfür ehli helak ve perişan olmuştu. Müslümanlar kurtulmuş, Allah'ın yardımına kavuşmuşlardı. Allah daima inananlarla beraberdir. Her zaman küfür ehli helak olacak, iman ehli zafer bulacaktır. Bir kısım tefsirdiler de şöyle demişlerdir: «Bu âyet bütün peygamberler hakkındadır. Zira her peygamberin ümmeti kâfirler tarafından işkenceye maruz kalmıştır. Onlar «ne zaman Allah'ın yardımı bize ulaşacaktır» dediklerinde Allahü teâlâ da yardımını göndermiş, onları kâfirlerden kurtarıp, kâfirleri helak etmiştir.» |
﴾ 214 ﴿