223 «Kadınlarınız sizin tarlalarınızdır. O halde tarlalarınıza dilediğiniz gibi, gelin. Kendiniz için önden gönderin. Bir de Allah'dan korkun. Ve bilin ki, her halde siz de Ona kavuşacaksınız. İman edenlere müjdele.» Bu âyet-i celîlenin nüzul sebebi şudur: Müslümanlar, biz hanımlarımıza dilediğimiz yerden yaklaşırız, otururken, yatarken, ayakta iken Allahü teâlâ’nın helâl kıldığı yerden onlara gideriz demeleri üzerine, Yahudiler biz Tevrat'ta gördük, kadınlara sadece yatarken yaklaşılır, başka şekilde yaklaşılmaz demişlerdir. Allahü teâlâ onları yalanlamak için bu âyet-i celileyi indirerek şöyle buyurmuştur: «Avretleriniz sizin ekin tarlalarınızdır. Onlara Allah'ın helâl kıldığı yerden, istediğiniz şekilde yaklaşın. Hanımlarınız sizin oğlan ve kızlarınızın yetişme tarlasıdır. Kendinizden önce âhirete amel-i salih gönderin. Salih evlât yetiştirin ki, kıyamet günü size şefaatçi olsun, bu vesileyle necat bulup, ebedi saadete ulaşırsınız. Hanımlarınızla görüşmeyi arzu ettiğiniz zaman kendilerine Besmele ile yaklaşın. Şayet Besmelesiz onlara yaklaşırsanız, şeytan da sizinle beraber yaklaşır.» Zira Besmelesiz başlanan işin ortağı şeytandır. Şeytanın ortaklığı ise çocuğun hayırlı ve salih bir evlât olmasına mâni olur. Hanımlarınız hayızlı iken ve arkadan onlara yaklaşmayın, Allah'dan korkun. Zira yarın varacağınız yer Allahü teâlâ'nın huzurudur. Burada yaptıklarınızdan hesaba çekileceksiniz. Allah'ın emirlerini yerine getirip, yasaklarından çekinenler, ibadetlerini yapanlar ve Allah'tan korkanlar mükâfatlarını göreceklerdir. 1. Hayız: Bir kadının döl yatağı denilen rahminden muayyen müddetler içinde gelen kandır. Buna ay hali veya adet hali de denir. 2. Kadınlar en az 9 yaşında akıl-bâliğ olup adet görmeye başlarlar. Elli veya elli iki yaşlarında adetten kesilirler. Herhangi bir sebeple bu müddetten evvel kesilen kadınlar da vardır. 3. Adet müddetinin en azı üç, en çoğu da on gündür. Bu müddet arasında görülen kanlar adet kanı sayılır. Şayet on günden fazla olursa hastalık kanıdır. Burun kanı gibi mütalâa edilir. 4. Adet gören bir Müslüman kadın namaz kılamaz, oruç tutamaz, Kur'ân-ı Kerîm okuyamaz, bir âyet bile okuyamaz, efendisiyle görüşemez. Kur'ân-ı Kerîm yazılı bir levhayı ve Kur'ân-ı Kerîm'i eline alamaz. Camilere giremez, Kâbe-i Muazzama'yı tavaf edemez. Kocası, göbeği ile diz kapağı arasından istifade edemez. Ancak beyiyle aym döşekte yatmalarında bir beis yoktur. 5. Hayızlı ve loğusa olan kadınlar bu durumda iken kılmadıkları namazları sonradan kaza etmezler. Fakat bu durumda tutamadıkları oruçları hayız ve loğusalık bittikten sonra gününe güntutarlar. 6. Hayız ile loğusalığın âzâmî müddetleri geçince yıkanmadan da zevciyet muamelesi helâl olur. Şayet âzami müddetinden az bir zamanda kesilirse yıkanmadan veya bir namaz kılacak kadar zaman geçmeden yaklaşılmaması gerekir . 7. Ramazanda oruçlu iken ay hali olan kadının orucu bozulur, o günü tekrar Ramazan dışında kaza etmesi gerekir. |
﴾ 223 ﴿