47

«Meryem dedi ki: Hey Rabbim, bana bir beşer dokunmamışken, benim nasıl çocuğum olabilir? Melekler de şöyle dediler: Allah dilediğini öylece yaratır ve bir şeyin olmasını dilerse, ona «ol» der, o da oluverir.»

O âna kadar Hazret-i Meryem'e hiç bir beşer eli değmemişti. Meryem bu şüphesini gidermek için; «Hey Rabbim, bana bir beşer dokunmamışken, benim nasıl çocuğum olabilir?» demişti. Zira Meryem de bîr beşerdi. Bunun üzerine Cebrail Meryem'e şöyle diyor: «Hakikaten sana kimsenin eli değmedi. Fakat Allahü teâlâ, Öyle diledi. O, dilediğini dilediği gibi yaratır. Bir şeyin olmasını dilerse, ona «ol» der, o da oluverir.» Her şey Allah'ın dilemesiyle olur. Hiç bir şey O'nun iradesinin dışında değildir.

Cebrail, kendisine verilen görev gereği Meryem'e vurmuştu, bu vurmadan mütevellit Meryem hâmile olmuştu. Bu vurma sadece zahiri bir sebeptir.

Bazıları da şöyle demişlerdir: «Cebrail'in Meryem'e vurmasıyla, Meryem hamile kalmamıştır. Eğer öyle olsaydı insanların bir kısmı melekten, bir kısmı da insandan olurdu. Bu mümkün değildir. Bu meselenin hakikati şudur: «Allahü teâlâ Âdem (aleyhisselâm)'i yarattığı zaman, onun zürriyetinden ahd-i misak aldı. Ayni zamanda insanın madde-i aslisi olan nutfenin bazısını babanın sulbünde, bazısını da ananın sulbünde bıraktı. Baba ile ana cem oldukları zaman, babanın sulbünden gelen su ile ananın sulbünden gelen su döl yatağında birleşerek -İlâhi kudretle- çocuğun oluşmasını sağlar. Babanın sulbünden gelen su ile ananın sulbünden gelen suyun birleşmesi olmadan çocuğun olması mümkün değildir. Allahü teâlâ, ahd-i misakta babanın sulbüne bıraktığı su ile ananın sulbüne bıraktığı suyun ikisini de Meryem'de toplamıştır. Babadan gelen suyu Meryem'in Bulbünde, kadından gelen suyu da rahminde halk etmiştir. Fakat Cebrail'in Meryem'e vurmasına kadar bu iki su birbirine karışmamıştır. Cebrail'in Meryem'e vurmasıyla bu iki su birbirine karışmış, bu karışmadan da Hazret-i İsa'ya hâmile olmuştur.»

Bütün bunlar ilâhî kudretin eseridir. Yüce Allah her şeye kadirdir. O'nun için bir zorluk yoktur.

47 ﴿