61

«Sana ilim geldikten sonra, o hususta kim seninle tartışırsa de ki: Gelin oğullarımızı, oğullarınızı, kadınlarımızı, kadınlarınızı kendimizi, kendinizi çağıralım. Sonra dua ve niyaz edelim de Allah'ın lanetinin yalancıların üstüne olmasını dileyelim.»

Allahü teâlâ, İsa (aleyhisselâm)'nın nasıl dünyaya geldiğini Kur'ân-ı Azîmüşşân'da bildirmiştir. Buna rağmen müşrikler ve Yahudiler bu hakikati kabul etmemişlerdir. Bunun üzerine Allahü teâlâ bu âyeti sevgili habibine inzal ederek şöyle buyurmuştur: «Sana ilim geldikten sonra, o hususta kim seninle tartışırsa de ki: «Gelin oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım. Hepimiz bir yere toplanıp, Allah'ın lanetinin yalancıların üstüne olması için dua ve niyaz edelim.» Müslümanlar ve kâfirler bir yere toplanıp Allah'ın lanetinin yalancıların üstüne olması için dua ve niyaz edeceklerdi. Bunun için de muayyen bir günde toplanmak üzere Peygamberimiz onlarla anlaşmıştı. Belirlenen gün geldi. Peygamberimiz lazı Fatıma, damadı Hazret-i Ali ve iki torunu ile tayin edilen yere gelmişti. Müşrikler de ayni şekilde yakınları ile oraya gelmişlerdi. Fakat onlar yaptıklarına çok pişman olmuşlardı. Peygamberimiz, onlara «Allah'ın lanetini yalancıların üstüne dileyelim mi? demişti. Onlar başlarına geleceği çok iyi bildikleri için «biz, bunun gibi işten Allah'a sığınırız. Ve böyle şey yapmayız» demişlerdi. Onlar yalancılar üstüne Allah'ın lanetini okumaya söz verdikleri halde, bundan vazgeçmişlerdi. Çünkü kendilerinin yalancı olduklarını biliyorlardı. Yaptıkları beddua kendi aleyhlerine olacaktı. Bunun için de sözlerinden döndüler. Peygamberimiz, onların sözlerinden döndüklerini görünce şöyle demiştir: «Üç şeyden birini yapmak zorundasınız. Yâ yalancılara Allah'ın lanetini okuyacaksınız. Bunu yapmazsanız İslâm'ı kabul edeceksiniz veya cizye vereceksiniz.» Onlar cizye vermeyi kabul etmişlerdir. İki bin dirhem cizye vermeyi kabul eden müşrikler, bunun binini Muharrem ayında, binini de Receb ayında veriyorlardı. Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), onlardan cizye almak için Ebu Ubeyde'yi görevlendirmiştir. Ve şöyle demiştir: «Eğer onlar yalancıların üstüne Allah'ın lanetini okusalardı, hepsi helak olacaktı. Hattâ yuvalarmdaki kuşlara varıncaya kadar» (Müslim - Neseî).

61 ﴿