79

«Hiçbir beşere yakışmaz ki, Allah kendisine kitabı, hükmü ve peygamberliği versin de sonra o, İnsanlara, Allah'ı bırakıp da, bana kul olun desin. Fakat, Kitabı okuyup öğrettiğinize göre Rabb'e kul olun demek yaraşır.»

«Allahü teâlâ'nın, kendisine kitap, hüküm ve peygamberlik verdiği mümtaz simalardan hiç biri insanlara, Allah'ı bırakın da bana kul olun ve bana ibadet edin dememiştir. Çünkü onlar insanların en seçkinleridir.»

Bazılarına göre bu âyetin, nüzul sebebi şudur: Yahudi ve Hıristiyanlar Hazret-i İbrahim'in kendilerinden olduğunu söylemişlerdi. Bu yüzden aralarında münakaşa çıkmış ve her iki grup da İbrahim (aleyhisselâm)'i kendilerinden kabul etmişlerdi. Aralarında anlaşamayınca Peygamberimizi hakem tayin etmişler ve gelip durumu kendisine bildirmişlerdi. Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), onlara «sizin hiç biriniz ibrahim (aleyhisselâm)'den değilsiniz. Çünkü siz Allah'a eş tutuyorsunuz» demiştir (Müslim).

Buna kızan Yahudi ve Hıristiyanlar «sen, bizim senden başkasını dost edinmemizi istemiyorsun» demişlerdi. Halbuki Peygamberimiz, onların Allah'a îman etmesini istiyordu. Fakat onlar bunu hazmedemiyorlardı. Yüce Allah bu âyeti inzal ederek «hiç bir beşer yoktur ki, Allah kendisine Kur'an versin, onda haramı - helali bildirsin ve kendisine peygamberlik de versin, sonra o, insanlara «Allah'ı bırakın da, bana kulluk edin» desin.- Bu mümkün değildir. Fakat insanları hakka davet etmek, onların görevidir. Peygamberlerin hepsi bu görevi yapmış ve insanları Allah'a kul olmaya davet etmişlerdir. Peygamberler, insanlara hakkı tebliğ ederken, onların âlim, fakih, Allah'a ibadet edicilerden olmalarını da istemişler.

Âlim, bildiği ile amel edendir. Bildiği ile amel etmeyen âlim değildir. İlmiyle menfaat temin edip, ameli terk edenler Allah katında en büyük cezaya uğrayacaklardır. Haktan ayrılıp menfaat karşılığı fetva verenler çok elim bir azaba uğrayacaklardır. Cahil bilmediği için ameli terk etmiştir. Âlim bildiği halde amel etmemiştir. Elbette âlimin mes'ûliyeti cahilinkinden çok fazladır. Amelsiz ve takvasız ilimle Allah'a yaklaşılsaydı, şeytanın herkesden çok Allah'a yakın olması gerekirdi. Çünkü o herkesten daha bilgiliydi. Bildiği ile amel etmek ve takva sahibi olmak en büyük ilimdir. Hakikî ilim ise Allah'ı bilmektir.

79 ﴿