110

«Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz. Mârufu emreder, münkerden nehyedersiniz. Ve Allah'a inanırsınız. Ehl-i kitap da inanmış olsaydı kendileri için hayırlı olurdu. İçlerinde îman edenler olmakla beraber, çoğu gerçek dînden çıkmış fâsıklardır.»

Yüce Mevlâ, Allah katında en üstün dinin İslâm olduğunu haber veriyor ve İslâmın mensuplarına iltifat ederek, onların en hayırlı bir ümmet olduğunu ifade buyuruyor. Bu iltifat ancak îman edenlere mahsustur. Bunun için Allahü teâlâ şöyle buyuruyor: «Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz. Mârufu emreder, münkerden nehyedersiniz. Ve Allah'a inanırsınız.» Müslümanların özellikleri bu âyet-i celilede belirtilmiştir. Onlar insanlığın kurtuluşu, saadeti, huzuru için seçilmiş, çıkarılmış en hayırlı bir ümmettir. Ondan daha hayırlısı ve üstünü yoktur. Çünkü o, ilâhi iltifata mazhar olmuştur. Onun görevi, gittiği yerde mârufu emretmek, münkerden nehyetmek ve yaratanına îman etmektir. O, bunun için çok hayırlıdır. Müslüman ilâhî iltifata mazhar olduğunu bilecek, değerini anlayacak ve ona göre hareket edecektir. Müslüman, Allah'ın nizamını hâkim kılmak için savaşacaktır. Tâ ki İslamı hâkim kılana kadar.

Bazı tefsirciler bu ilâhi hitabın sahabeye mahsul olduğunu söylemişlerdir. Nitekim Peygamberimiz: «İnsanların en hayırlısı benim ashabım ve onları takip edendir» buyurmuştur. Onların özellikleri daima iyiliği emretmek, kötülükten nehyetmek ve iyilikten iyiliğe koşmaktır. Onlar düşkünlere yardım ederler, her yerde hakkı korur ve savunurlar. Elbette ki Allah'a ve Besülüne itaat edenler insanların en hayırlısıdır.

Yüce Allah, bütün kullarının iman ederek hayırlı bir ümmet olmasını istiyor. Ve şöyle buyuruyor: «Ehl-i kitap da inanmış olsaydı kendileri için hayırlı olurdu. İçlerinde îman edenler olmakla beraber, çoğu gerçek dinden çıkmış fâsıklardır.» Küfür içinde yüzenlerin, küfürlerini terk ederek iman etmeleri kendi menfaatlerinedir. Çünkü îman, sahibini mutluluğa, huzura, saadete, kurtuluşa götürür. İmandan nasibi olmayanların, bunlardan da nasibi olmaz.

110 ﴿