118

«Ey îman edenler, sizden olmayanı dost edinmeyin. Onlar sizi şaşırtmaktan geri kalmazlar. Sıkıntıya düşmenizi isterler, öfkeleri ağızlarından taşmaktadır. Sinelerinin gizlediği ise daha büyüktür. Size âyetlerimizi açıkladık eğer düşünürseniz.»

Yüce Allah bu âyet-i celile ile iman edenleri uyarıyor ve şöyle buyuruyor: 'Ey îman edenler, sizden olmayanı dost edinmeyin. Onlar sizi şaşırtmaktan geri kalmazlar.»

Âyet-i celile mü’minleri ikaz ediyor. Müslümana, din kardeşinden başkasını dost edinmemesini emrediyor. Mü’min, bu ilâhî buyruğa uymadıkça yeryüzünde huzur bulamaz. Çünkü Yüce Allah, «onlar, sizi şaşırtmaktan geri kalmazlar ve sıkıntıya düşmenizi isterler, yani sizi sıkıntıya düşürürler- buyuruyor. Onlarla dost olmak demek, haktan ayrılmak ve maddî-manevî sıkıntıya düşmek demektir. Zira onlar mü’minlere karşı büyük bir kin beslemektedir. Her fırsatta ellerinden gelen düşmanlığı mü’minlere karşı yapmaktadırlar. Tarih bunun misalleriyle doludur. Mü’min düşmanının tuzağına düşmemek için bu ilâhi talimatın gereğini yapmak zorundadır.

Bu âyet-i celilenin nüzul sebebi şudur; Medineli Müslümanlardan bir grup İslâm'dan önce Yahudilerle dostluk kurmuşlardı. Bilâhare Müslüman olduktan sonra da bu dostluklarını devam ettirmişlerdi. Yüce Allah bu âyeti inzal buyurarak Müslümanların, Müslüman olmayanlarla dostluklarını nehyetmişür. Düşmanlarından her zaman Müslümanlara zarar geleceği için ilâhî emirle bu dostluk yasaklanmıştır.

Denilmiştir ki: Kişinin kendine bakma, arkadaşına bak. Arkadaşı ne ise kendisi de odur. Nitekim Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

«Kişi arkadaşının mezhebi ve yolu üzeredir. Sizden herhangi biriniz arkadaşlık yapacağı insanın durumuna baksın.»

Arkadaşlık yapılacak insana çok dikkat etmek gerekiyor. Hele içinde bulunduğumuz asırda. Arkadaşlık kurduğumuz insanlar, âlim midir, cahil midir, eşkıya mıdır, hırsız mıdır, yol kesici midir, dindar mıdır, nedir? Bütün bunları araştırmalıdır. Ondan sonra arkadaşlık, dostluk kurmalıdır. Birçok masum insanlar kötü arkadaşlarının kurbanı olmuşlardır. Bunun için Allahü teâlâ bir Müslümanın, gayr-i müslim ile dostluk kurmasını yasaklamıştır. Ve şöyle buyurmuştur:

«Kâfirler zahirde size dost gibi görünürler. Fakat gizliden gidiye size düşmanlıklarını sürdürürler. Aranıza fitne sokmak için durmadan çalışırlar. En azından fitnecilere yardımcı olurlar. Size olan öfkelerini açığa vururlar. Kalblerinde sakladıkları kin, düşmanlık asla sönmez.»

Âyette bütün yönleriyle onların Müslümanlara karşı besledikleri durum ve tavır belirtilmiştir. Müslümanın bu hakikatleri gördükten sonra, onlarla dostluk kurması, sahip olduğu dinin emirlerini hiçe saymasıdır. İslâm'ın emirlerini hiçe sayanlar, onun nurundan istifade edemezler.

Allahü teâlâ düşünmeleri ve ibret almaları için böylece âyetlerini kullarına açıklamıştır.

118 ﴿