132 «Allah'a ve Peygambere itaat edin ki, rahmete erdirilesiniz.» Yüce Allah'ın bütün emirleri iman edenleredir. İmanı olmayanlara Allah'ın hiç bir emri yoktur. Zira iman olmayınca hiç bir şeyin geçerliliği yoktur. İmana zararı dokunacak her şeyi Allahü teâlâ mü’min kullarına yasaklamıştır. Mü’min kullarının şer işlemesine razı olmayan Yüce Halik şöyle buyuruyor: «Ey îman edenler, mallarınızı faize vermekle kat kat artırarak yemeyin.» Faiz, Bakara sûresinde de belirtildiği gibi kesinlikle îman edenlere haramdır. Bir malı kıymetinden fazlaya satmak, veya ödünç verilen mal ve paradan fazlasını almak dinimize göre faizdir. Ey iman edenler, faiz yemek ve onu helâl saymak hususunda Allah'tan korkun. Tâ ki, azabından kurtulup, felah bulaşınız. Faizi helâl kılmakla kâfirler için hazırlanmış cehenneme düşmekten de korkun. Mu'tezile uleması şöyle demiştir; «Büyük günah işleyenler, tevbe etmeden ölürlerse kâfirler gibi ebedî cehennemde kalırlar. Zira Allahü teâlâ faiz yiyenlere cehennemi va'detmiştir, kafirlere va'dettiği gibi. Ehl-i Sünnet ulemasının bir çoğuna göre, Allah'ın bu va'di faizi helâl sayanlar içindir. Hangi cinsten olursa olsun faizi helâl sayanlar Allah'ın âyetlerini inkâr ettikleri için kâfir olurlar. Kafirler ise cehennemde ebedî kalacaklardır. O zaman bu âyet şu mânayı da ihtiva eder: İmanınızı yok edecek veya tehlikeye düşürecek ve sizi cehenneme götürecek amelleri işlemekten korkun. Zira öyle günahlar vardır ki, imanı yok eder. Şu günahlar - Allah korusun - îmanın yok olmasına veya en azından zayıflamasına sebep olur: Anaya-babaya âsi olmak, Allah'a âsi olmaktır. Onlara itaat Allah'a itaattir. Rivayete göre Alkame adında bir zat anasına karşı gelmiş. Yani ona âsi olmuş. Bir süre sonra vakti hitam bulup, ölüm yolculuğuna başlamış. Yanında bulunanlar Alkame'den kelime-i şehadet getirmesini istemişler. Fakat Alkame bir türlü dili dönüp kelime-i şehadet getirememiş. Tâ ki, anası gelip hakkını helâl edip suçunu bağışlayana kadar. Anası hakkını helâl edip suçunu bağışlayınca dilindeki bağ çözülmüş ve kelime-i şehadet getirmeye başlamıştır. Faiz yemek, haram lokmaların hepsi, emanete ihanet etmek ve sıla-i rahmi terk etmek de imam tehlikeye düşüren büyük günahlardandır. Ebu Bekir Elvarak İmam-ı Azamdan şöyle rivayet etmiştir: «Büyük günah işleyenlerin birçoğu ölüm ânında îmanlarını kurtaramamıştır. Yani imansız gitmiştir.» Bu zat da şöyle demiştir: «Başkalarına yapılan zulüm kadar îmanı tehlikeye düşüren bir şey görmedik.» Demek ki zulüm ve büyük günahlar îmanın en büyük düşmanıdır. Bunlardan sakınanlar imanlarını korumuşlardır. Sakınmayanlar kendi elleriyle îmanlarını tehlikeye atmışlardır. Ey îman edenler, imanınızı yok olmaktan veya tehlikeye düşmekten koruyarak, kâfirler için hazırlanmış olan ateşe düşmekten sakının. Şunlar da îmanın muhafızlarıdır, Allah'a itaat ederek, emirlerini yerine getirmek, farzları işlemek, haramlardan kaçınmak. Peygambere tâbi olup, onun sünnetlerini yapmak ve haram olan şeylerin küçük ve büyüğünü terketmek. Şayet Allah ve Resulüne itaat eder, farzları yapar, haramlardan sakınırsanız imanınızı kurtarır, rahmete erdirilirsiniz. Eğer aksini yaparsanız kendi ellerinizle îmanınızı zayi etmiş olursunuz. Ey îman sahipleri, kâfirler için hazırlanmış ateşten sakının. |
﴾ 132 ﴿