155

«İki topluluğun karşılaştığı gün, içinizden geri dönenleri, yaptıklarının bir kısmından ötürü şeytan yoldan çıkarmak istemişti. Bununla beraber Allah onları bağışladı. Gerçekten Allah çok bağışlayıcıdır. Ve O, Halimdir.»

Uhud savaşında Peygamber ordusu ile müşrik ordusu karşılaştıkları vakit, içinizden geri dönenleri, yaptıklarının bir kısmını onlara güzel göstererek şeytan yoldan çıkarmak istemişti. Peygamberin emrine muhalefet etmeyi, savaştan kaçmayı onlara hoş göstermişti. Bununla beraber Yüce Allah onların yaptıklarını affetmiş, günahlarını bağışlamıştır. Zira Allah gafurdur, günahları yarlığar. Halimdir, hatâ işleyenlerin cezasını hemen vermez, tevbe istiğfar etmeleri için cezalarını tehir eder.

Rivayete göre Hazret-i Osman ile Abdurrahman ibn Avf arasında şöyle bir tartışma geçer: Abdurrahman Hazret-i Osman'a şöyle der: -Beti, Bedir'de bulundum, sen bulunmadın. Ben ağaç altında Resûlüllah'a bîat ettim, sen ise orada biat etmedin. Ve sen Uhud Savaşında da kaçanlar arasındaydın.»

Hazret-i Osman da cevaben şöyle der: «Yâ Abdurrahman, dediklerin doğrudur. Fakat ben Peygamberin bulunduğu her yerde bulundum. Bedir savaşında bulunmayışımın sebebi vardı. O zaman, zevcem olan Resûlüllah’ın kızı hasta idi, onun hizmetinde bulunmak için geri bırakıldım. Bu bakımdan Bedirdeki ganimetten Resûlüllah bir taksim de bana ayırmıştı. Şayet onun emri olmadan savaştan geri kalmış olsaydım, bana ganimetten bir taksim ayırır mı idi?

Sen ağaç altında biat ettiğin zaman, Resûlüllah beni Mekke'ye müşriklere gözcü göndermişti. Ben, oraya gözcü gittiğim için sizinle ağaç altında biat edememiştim. Fakat Peygamberimiz sağ elini sol elinin üstüne koyarak «bu da Osman içindir» demişti. Resûlüllah'ın sağ eli, benim sağımdan da, solumdan da çok daha hayırlıdır;

Uhud günü savaştan kaçanları Allahü teâlâ şeytanın tuzağına düşmekle vasıflandırdı. Bununla beraber onlan bağışladığını da beyan etti. Ben, bağışlananlardanım.»

Bu şekilde Hazret-i Osman Abdurrahman karşısında haklı çıkar.

Bundan şu anlaşılıyor: Şayet bir yerde bir hayır işleniyorsa, meşru bir özürden dolayı o hayra iştirak edemeyenler de, ondan mükâfatını alır. Tıpkı o hayrı yapanlarla berabermiş gibi.

155 ﴿