24

«Mâliki bulunduğunuz cariyeler müstesna, kadınlardan kocası olanlarla evlenmeniz de haram kılındı. Bunlar, Allah'ın üzerinize Tarz kıldığı hükümlerdir. Haram kılınanların dışında kalanlar ise zinadan kaçınıp iffetli yaşamanız şartiyle mallarınızdan mehir vererek nikâhlanmanız için size helâl edildi. Onlardan faydalandığınıza mukabil, kararlaştırılmış olan mehirlerinl verin. Kararlaştırılandan başka, karşılıklı hoşnut olduğunuz hususta size bir sorumluluk yoktur. Şüphesiz ki, Allah Alîm olandır. Hakim olandır.»

Bu âyet-i celîle başkasının nikâhı altında bulunan kadınla evlenmenin haram olduğunu beyan etmektedir. Kocası olan kadınlarla evlenmek haramdır. Ancak harp esnasında esir olarak alınan cariyelerin kocaları olsa da, kendileriyle evlenmek helâldir. Onların kocaları kâfir olduğu için buna müsaade edilmiştir. Kocası kâfir olan Kadınlarla evlenmek Müslümanlara helâldir. Kâfirin nikâhı olmayacağından, esir edilen kadınların kocaları olsa bile nikâhları yoktur. Nikâhsız kadınlar ile evlenmek ise her an caizdir. Bunlar, Allah'ın sizin üzerinize farz kıldığı hükümlerdir. Siz, Allah'ın hükmüne tâbi ulun, O'nun emirlerinin dışına çıkmayın. Allah'ın hükmüne tâbi olmayanlar elim bir azaba uğrayacaktır.

Allahü teâlâ yukarda geçen âyetlerde kendileriyle evlenilmesi haram olanlardan on dördünü zikretti. Bunlardan yedisi neseben, yedisi de sebeben haram kılınmıştır. Bundan sonra da kendileriyle evlenilmesi helâl olanları zikretmiştir. Âyet-i celilede zikredilmeyen ve kendileriyle evlenilmesi haram olanları da Peygamberimiz bildirmiş ve şöyle buyurmuştur: «Nesep yoluyla haram olanlar emme yoluyla da haramdır. Aynı zamanda herhangi bir kadın halasının ve teyzesinin üzerine nikahlanamadığı gibi, cariye de hür bir kadın üzerine nikâhlanamaz.

Ey Müslümanlar, haram kılınanların dışında kalan kadınları, zinadan kaçınıp iffetli yaşamanız şartıyla ve mallarınızdan mehir vererek nikahlamanız size helâl edildi. Onlardan faydalandığınızın karşılığı olarak, aranızda kararlaştırılmış olan mehirlerini zevcelerinize verin. Kendilerini nikahlamanıza rağmen gerdeğe girmeden, onlardan ayrılmışsanız, kararlaştırmış olduğunuz mihrin yansını verin. Şayet onlardan faydalanmışsanız kararlaştırmış olduğunuz mihri verin. Eğer aranızda kararlaştırılmıştan başka, mihri artırır veya zevceniz size mihrini bağışlarsa bundan dolayı sizin üzerinize bir vebal yoktur. Zira bu her iki tarafın rızasıyla olmuştur. Kadının kocası nikâhta belirtilen mihri artırdığı gibi, kadın da kocasına mihrinin bir kısmım veya tamamını bağışlar. Allahü teâlâ Alimdir, kullarının ne yaptığını bilir. Hakimdir, evlenilmesi haram olanları beyan ederek, helâle ruhsat vermekle hükmeder.

24 ﴿