34 «Allah'ın kimini kiminden üstün kılmasından ötürü ve erkeklerin, mallarından sarf etmelerinden dolayı erkekler kadınlar üzerine hâkimdirler, iyi kadınlar, itaatli olanlardır. Allah kendi haklarını nasıl koruduysa onlar da öylece göze görünmeyeni koruyanlardır. Serkeşlik etmelerinden endişelendiğiniz kadınlara önce öğüt verin. Uslanmazlarsa, kendilerini yataklarında yalnız bırakın. Yine dinlemezlerse dövün. Size itaat ettikleri takdirde incitmeye bir bahane aramayın. Çünkü Allah çok yücedir, çok büyüktür.» Her âyet-i celilenin bir nüzul sebebi vardır. Bu âyet de Saîd ibn Rebîa hakkında nazil olmuştur. Said, Muhammed ibn Müselleme'nin kızı olan karısını aşırı şekilde dövmüştü. Said'in karısı gelip durumu Resûlüllah'a haber vermişti. Resûlüllah, Saîd'e kısas tatbik edilmesini emretmişti. O anda bu âyet nazil olmuş ve «Allah'ın kimini kiminden üstün kılmasından ötürü ve erkeklerin, mallarından sarf etmelerinden dolayı erkekler kadınlar üzerine hâkimdirler» buyurulmuştur. Çünkü erkekler kadınların nafakalarını temin ederler, onların kadınlık haklarını verirler, akıl yönünden kadınlardan daha üstündürler ve onların bütün ihtiyaçlarını karşılarlar. Kadınlar gibi, herhangi bir olayın etkisi altında kalmazlar, ayrıca erkeklerin kadınlar gibi özür durumları yoktur. Bu özelliklerinden dolayı erkekler, kadınlardan daha üstündür. Zira kadınlar yaratılış itibariyle de zayıftırlar. Psikolojik yönden de kadınlar bakıma ve korumaya muhtaçtırlar. Allahü teâlâ'nın, erkekleri kadınlar üzerine hâkim kılmasının hikmeti, erkeklerin akıl ve kuvvet bakımından kadınlardan üstün oluşlarıdır. Çünkü kadınlar birçok bakımdan himayeye muhtaçtırlar. Salına kadınlar, kocalarına itaat edip, kendilerini haramdan koruyanlar ve Allah'ın bütün emirlerini yerine getiren kadınlardır. Çünkü onlar kocaları yanlarında olmasa bile haramdan şiddetle kaçınırlar ve Allah'ın yasak ettiği şeylere asla yaklaşmazlar. Şerlerinden ve serkeşliklerinden sakındığınız kadınlara gelince, bu durumlarından vazgeçmeleri için onlara önce güzel güzel nasihat edin. İslâm'ın terbiye metodu işte budur. Önce bütün meseleleri güzellikle halletmeye çalışır, şiddet kullanmaz. Kadınlarınızın haklarını muhafaza edin: Çünkü onların haklarını muhafaza etmek sizin üzerinize vaciptir. Şayet yapılan nasihatlerle serkeşliklerinden vazgeçip uslanmazlarsa, döşeklerini ayırın. Yani döşeklerine girmeyin. Eğer kadın kocasını seviyorsa, kocasının döşeğine girmemek suretiyle onu cezalandırması kendisine ağır gelir. Böylece kadın serkeşliğinden vazgeçer, kocasına muhabbet besler, bir daha eski durumuna dönmez. Şayet kadın kocasını sevmiyorsa, kocasının döşeğine girmemesinden dolayı sevinir. Bu defa haksızlığın kadında olduğu ortaya çıkar. Bunlar da kadının serkeşliğinden vazgeçmesine yaramıyorsa o zaman dövün. İslâm dini kadım dövmeyi en son plana bırakıyor. Bütün bunlardan sonra kadınlarınız size itaat ederlerse, onları incitmek ve gönüllerini kırmak için bahaneler aramayın, geçmişi unutun. Onların geçmişteki hatalarını yüzlerine vurmayın ki, aranızdaki muhabbet bozulmasın. Siz bağışlayıcı ve affedici olun. Bu emirler Yüce Allah'ındır, O'nun emirlerine muti olunuz. Çünkü Allahü teâlâ yücelerin yücesidir, çok büyüktür. O, kullarının muhabbetini talep etmez ve onların güç yetiremeyeceği şeyleri de teklif etmez. Ey Müslümanlar, siz de kadınlarınıza size karşı muhabbet beslemeleri için baskı yapmayın Size karşı yapmış oldukları hataları affedin ve onlara işkence etmek için bahane aramayın. Çünkü kadınlarınız, size Allah'ın emanetidir. Yüce Allah emanetin en iyi şekilde muhafaza edilmesini emreder. |
﴾ 34 ﴿