83

«Kendilerine güven veya korku hususunda bir haber geldiğinde onu yayarlar. Halbuki o haberi peygambere veya mü’min kumandanlara götürseler onlar, ondan ne gibi netice çıkaracaklarını bilirlerdi. Eğer üzerinizde Allah'ın nimet ve rahmeti olmasaydı pek azınız müstesna, muhakkak şeytana uymuş gitmiştiniz.»

Bu âyet-i celîle münafıklar hakkında nazil olmuştur. Münafıklar daima Müslümanların arasında yalan haberler yayarlardı. Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bir yere asker gönderse, hemen onların arkasından yalan - yanlış haberler çıkarırlardı. Bu durum karşısında Peygamberimiz ve Müslümanlar çok üzülürdü. Münafıklar hiçbir zaman savaşta mü’minlerin galip gelmesini istemezlerdi. Allahü teâlâ onların bu durumlarını Peygamberine haber verip buyurdu ki: «Kendilerine güven veya korku hususunda bir haber geldiğinde onu yayarlar. Halbuki o haberi Peygambere veya mü’min kumandanlara götürseler onlar, ondan ne gibi netice çıkaracaklarını bilirlerdi.» Münafıklar mü’minlerin savaşta galip geldiklerini duydukları zaman üzüntülerinden kimseye bir şey söyleyemezler, sükût ederlerdi. Fakat kâfirlerin savaşta mü’mînlere bir zarar verdiğini veya onlar üzerine galip geldiğini duydukları zaman sevinçlerinden hemen onu yayarlar di. Halbuki duydukları o haberi Peygambere veya mü’min kumandanlara iletselerdi kendileri için çok daha iyi olurdu. Çünkü onlar böyle yalan-yanlış haberler yaymakla Müslümanlar arasında fitne çıkarıyorlardı. Bunu yapmakla da Müslümanların huzurunu kaçırıyorlardı.

Bazıları da şöyle demiştir; «Münafıklar, bütün mes'elelerde haram ve helâli öğrenmek için Peygambere müracaatta bulunsalar ve emirlerine itaat etselerdi veya mü’min âmirlere gelerek durumu arzetselerdi hakkı öğrenmiş olurlardı. Zira mü’min âmirler içinde âlim ve fakih kimseler vardır. Fakat onlar bunu yapmadılar, cahilliklerinden dolayı duyduklarını yalan-yanlış söylediler ve nifaklarını açığa vurdular. Böylece onların nifakları ortaya çıktı ve durumları belli oldu.

Eğer üzerinizde Allah'ın nimeti ve rahmeti olmasaydı, yani Allah, size Peygamber ve Kur'an göndermeseydi pek azınız müstesna, muhakkak şeytana uymuş, helak olup gitmiştiniz, Allah, nimetlerini size lütfedip, rahmetini üzerinize göndermekle sizi şeytana tâbi ve helak olmaktan kurtardı.

Bu ayette şuna da işaret vardır; Ayetten ve hadîsten hüküm çıkarmak ancak Peygambere ve onun vârisi olan âlimlere mahsustur. Peygamberden ve vârisleri olan âlimlerden başka hiç kimse âyetlerden ve hadislerden hüküm çıkaramaz.

83 ﴿