109

«İşte siz öyle kimselersiniz ki dünya hayatında onları savunuyorsunuz. Ama kıyamet günü Allah'a karşı onları kim savunacaktır? Yahut onlara kim vekil olacak?»

Ebû Ta’ma'nın hırsızlığı ve hainliği âyetle sabit oldu ve herkes tarafından bilindi. O hırsız olduğu için Peygamberimiz elinin kesilmesini istedi. Zira Yüce Allah hırsızlık yapan erkekle, hırsızlık yapan kadının ellerinin kesilmesini emretmiştir. Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) de bu ilâhî emri, kim olursa olsun hırsızlık yapana tatbik etmek zorundaydı. Hırsızlık yaptığı için, Peygamberimiz Ebû Ta’ma'nın da elinin kesilmesini emretti. Fakat yakınları ve Yahudiler buna razı olmadılar. Zira o Yahudiler içinde hürmet gören ve sözü dinlenen biri idi. Bundan dolayı Yahudiler elinin kesilmesine karşı çıktılar ve Peygamberimizle mücadeleye giriştiler. Hatta, onlardan bir kısmı silâhlarıyla birlikte gelerek Peygamberimizin yanında bulunan Ebû Ta’ma'yı alıp kaçmışlardı. Yüce Allah onlar için şöyle buyuruyor: «İşte siz öyle kimselersiniz ki dünya hayatında onları savunuyorsunuz. Ama kıyamet günü Allah'a karşı onları kim savunacaktır? Yahut onlara kim vekil olacaktır?» Bu dünyada hırsızı, haini savunanlar, acaba onları âhirette nasıl savunacaklardır? Acaba kendilerini kıyamet günü Allah'a karşı kim savunacak? Burada hainleri, hırsızları, yalancıları, Allah'a isyan edenleri savunanlar, kıyamet günü de onları savunabilecekler mi? Elbette savunamayacaklardır. Burada yalancı şahit tutanlar, orada kimi yalancı şahit tutacaklar? Yoksa bunlar hiç ölmeyecekler mi? Yoksa Allah'ın kudretini mi inkâr ediyorlar? Ne yaparlarsa yapsınlar mutlaka Allah'ın huzuruna çıkacaklar, burada yaptıklarından birbir hesap vereceklerdir. Hırsızlar, hainler, Allah'a isyan edenler ve onları savunanlar yaptıklarının cezasını çok fazlasıyla göreceklerdir.

109 ﴿