135

«Ey iman edenler, kendiniz, ana - babanız ve yakınlarınız aleyhinde de olsa Allah için şahid olarak adaleti gözetin. İster zengin, ister fakir olsun, onları Allah'ın korumasa daha uygundur. Adaletinizde heveslere uymayın. Eğer doğru söylemekte dilinizi bükerseniz veya şahidlikten yüz çevirirseniz kat'iyetle bilin ki, Allah yaptıklarınızdan haberdardır.»

Ey iman edenler, sizin, ana-babanızın ve yakınlarınızın aleyhine de olsa Allah için şahid olarak adaleti gözetin, daima adalet üzere olun ve hakkı söyleyin. Şahidliğinizi de Allah için yapın. Şahidlik yaptığınız kişiler ister zengin olsun, ister fakir olsun hakkı söylemekten asla ayrılmayın. Zenginlere meyledip, fakirlerin aleyhine şahidlik yapmayın, şahidlik hususunda adaletten asla ayrılmayın. Yüce Allah onların hâlini sizden daha iyi bilir. Sizin onları veya onlardan birini korumanızdan Allah'ın koruması daha iyidir. Ey iman sahipleri, yapacağınız şahidlik ister kendi aleyhinize, ister ana-babanızın aleyhine, ister yakınlarınızın aleyhine olsun asla taraf tutmayın. Hak ne ise onu söyleyin ve şahidlik hususunda Allah'tan korkun. Adaletinizde ve şahidliğinizde haktan ayrılarak nefsinize uymayın. Eğer doğru söylemez veya şahidlikten yüz çevirirseniz, yani bildiğinizi gizlerseniz hiç şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır. Sizin bildiklerinizi, gizlediğinizi, doğruyu konuşup konuşmadığınızı bilir, kıyamet günü ona göre mükâfat ve mücazatmızı verir.

Bu âyet-i celile şahidlerin mahkemede doğru söylemelerini, bildiklerini gizlememelerini, zengin-fakir, ana-baba, hısım-akraba ayırmadan hakkı söylemelerini emretmektedir. Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) «Allah'a ve âhiret gününe inananlar şahitliği doğru yapsınlar, bildiklerini dosdoğru söylesinler, kimin üzerinde bir hak varsa onu sahibine versinler. Onu inkâr ederek hak sahibini kadıya, sultana, mahkemeye düşürüp ona zahmet vermesinler» buyurmuştur.

135 ﴿