142 «Doğrusu münafıklar Allah'ı aldatmaya çalışıyorlar. Oysa Allah, onlara aldatmanın ne olduğunu gösterecektir. Onlar namaza tenbel tenbel kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar. Allah'ı ancak birazcık hatıra getirirler.» Yüce Allah bu âyet-i celilede de münafıkların durumunu açıklıyor. Onlar iman ettiklerini söyleyerek küfürlerini gizlerler. Akıllarınca güya Allahü teâlâ'yı aldatmaya çalışırlar. Halbuki onlar, kendilerinden başkasını aldatamazlar. Ancak kendi nefislerini aldatırlar. Zira Yüce Allah onların yaptıklarının hepsinden haberdardır. Kıyamet günü onların fiillerine uygun cezayı verecektir, işte o zaman kimin aldatıldığı ortaya çıkacaktır. Allahü teâlâ mü’minlerin sırattan geçmeleri için nur ışığı ile kendilerini aydınlatacaktır. Mü’minler o nurun ışığında sıratı geçerler. Sonra aynı nuru münafıklara da verecektir, münafıklar nurun ışığında sırat köprüsüne doğru yürürken, Yüce Allah bir anda nurunu alacak, onları dehşetli bir karanlık içinde bırakacaktır. O karanlıkta bir adım bile yürüyemeyecekler ve oldukları yerde dona kalacaklardır. O zaman Allah tarafından kendilerine şöyle nida olunacaktır: «Bu sizin dünyada yaptıklarınızın cezasıdır, iman ettik diye mü’minleri aldatırdınız, şimdi çekin cezanızı. İşte bu sizin cezanızdır.» Onlar cezalanın çekmek üzere topluca cehennemin en aşağı tabakasına atılacaklardır. Münafıkların bir sıfatı da, namaz kılmayışlarıdır. Kılanlar ise onu bir angarya gibi kabul ederler, sanki namaz onların üzerinde bir yükmüş gibi zorlanırlar. Yaptıkları ibadetleri, kıldıkları namazları Allah rızası için değil de, sadece insanlara gösteriş için yaparlar. Allah'ı zikretmezler, zikredenler de, namazda olduğu gibi gösteriş için yaparlar. Bunlar Allah'ın rızasını düşünmezler, sadece insanları aldatmak için göze girmeye çalışırlar. Gerçek mü'min bu sıfatlardan uzak olup, yaptığını sadece Allah rızası için yapmalıdır. Allah rızası için yapılmayan ibadetlerin, zikirlerin, namazların, hayırların, sadakaların, oruçların, okunan Kur'anların Allah indinde asla değeri yoktur. |
﴾ 142 ﴿