|
< style="margin:7pt; text-indent: 33pt; line-height: 19.0pt; " dir="ltr" align="justify">
8
«Nasıl ahidleri olabilir ki, fırsat bulup galip gelselerdi size karşı ne akrabalık bağlarına, ne de muahede hükümlerine aldırmazlardı. Kalbleriyle istemezlerken sizi ağızlarıyla hosnud etmeye uğraşırlar, onların pek çoğu fâsıktırlar.» Ey iman edenler, müşriklerin sizinle asla bir ahidleri yoktur. Eğer onlar fırsat bulup savaşta galip gelselerdi, aranızda ne akrabalık, ne de muahede kalırdı. Onların hepsini hiçe sayarak size ellerinden gelen kötülüğü yaparlardı. Bunu yapamadıkları için, dilleriyle güzel sözler söyleyerek, sizi aldatmaya çalışıyorlar. Halbuki kalben sizi asla sevmezler' dillerinin söylediklerini kalbleri inkar eder. Zira onların çoğu fâsıktır, sözlerinde durmazlar. «Nasıl ahidleri olabilir ki, fırsat bulup galip gelselerdi size karşı ne akrabalık bağlarına, ne de muahede hükümlerine aldırmazlardı. Kalbleriyle istemezlerken sizi ağızlarıyla hoşnud etmeye uğraşırlar, onların pek çoğu fâsıktırlar.» İman etmeyenlerin özelliği budur. Fırsat buldukları zaman iman edenleri bir kaşık suda boğarlar. Çünkü onlarda Allah korkusu yoktur. Allah korkusu olmayanlarda acıma hissi de olmaz. Eğer acıma hissi olsaydı, iman edenlere en ağır işkenceleri yapmazlardı. Bunun için Allahü teâlâ Müslümanların kâfirlerle dost olmalarını yasaklamıştır. |
﴾ 8 ﴿