82

«Artık onlar, yaptıklarının cezası olarak az gülsünler, çok ağlasınlar.»

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile Tebük seferine çıkmayan münafıklar, evlerinde oturup kaldıkları için sevinmişler, savaşa iştirak etmemekle Peygamber'e muhalefet etmişler, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad etmeyi çirkin görmüşlerdi. Bununla da kalmayarak savaşa iştirak edenlere mani olmak için «Bu sıcakta harbe çıkmayın» demişlerdi. Halbuki Allah'ın ve Peygamberinin emirlerine muhalefet edenler için cehennem ateşi daha sıcak, daha yakıcıdır. Onlar nifak ve küfürlerinin cezası olarak ebedî olarak orada kalacaklardır. Bundan dolayı az gülsünler, çok ağlasınlar. Yüce Allah bunu şöyle beyan ediyor: «Allah'ın Peygamberine muhalefet için savaşa gitmeyenler, oturup kalmalarına sevindiler. Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad etmeyi çirkin gördüler ve: "Bu sıcakta harbe çıkmayın" dediler. De ki: "Cehennem ateşi daha sıcaktır," Keşke buseydiler. Artık onlar yaptıklarının cezası olarak az gülsünler, çok ağlasınlar.»

Amr ibn Şûrahbil'den şöyle rivayet edilmiştir: -Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bir gün Kureyş'den bir topluluğa uğrar, aralarında Ebû Cehil ve Utbe gibi Peygamber'in azılı düşmanları da vardı. Ebû Cehil, Peygamberimizi görünce Utbe"ye «Ey Abdi Menâfoğulları, bu sizin peygamberinizdir' der. Utbe de ona «Ey Ebâ Cehil, sen neden bizim içimizden bir peygamber veya bir melik gelmesini kabul etmiyorsun?» der. Peygamberimiz, aralarında bu şekilde konuştuklarını işitir ve «Ey Utbe, sen bu sözleri yaptıklarına tevbe edip, Allah ve Resulünün rızası için söylemedin. Sadece neseb yönünden söyledin. Ey Ebâ Cehil, şunu iyi bil ki, senin yanına asla gelmem. Fakat üzerinize ibret alacak öyle hâller (musibetler) gelecek ki, çok ağlayıp, az güleceksiniz. Sonra Kureyşlilere dönerek «Ey Kureyş topluluğu, vallahi, bu zamanda size gelmezdim. Fakat bu inkâr ettiğiniz dine girmezseniz başınıza çok musibetler gelecek» demişti. Kureyşliler Peygamber'e hiç cevap vermemişler, sükût etmişlerdi.»

82 ﴿