50 «Hükümdar: "Onu bana getirin" dedi. Gelen elçiye Yûsufs "Efendine dön, kadınlar niçin ellerini kesmişlerdi bir sor. Doğrusu Rabbim, onların düzenini hakkıyla bilir" dedi.» Sucu, krala Yûsuf (aleyhisselâm)'un yorumunu bildirince kral onun zekâsına ve ilmine hayran olur, «Derhal onu bana getirin' der. Bunun üzerine Yûsuf (aleyhisselâm)'u zindandan çıkarmak için bir elçi gönderilir, elçi ona gelir, durumu bildirir. Yûsuf (aleyhisselâm), elçiye hiç iltifat etmez ve ona şöyle der: «Efendine git, Züleyha'nın yanına gelen kadınların neden ellerini kestiklerini sor, benim zindana suçlu olduğum için mi, yoksa suçsuz olduğum için mi? girdiğimi bilsin. Rabbim, o kadınların bana nasıl tuzak kurduklarını biliyor. O'nun bilgisinden hiçbir şey gizli kalmaz.» İkrime (radıyallahü anh), Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)'den şöyle nakletmiştir: Peygamberimiz, Yûsuf (aleyhisselâm)'un kıssasından bahsederek, bu âyete gelince buyurdu ki: «Yûsuf, eğer sucuya "Beni efendinin yanında an" demeseydi, zindanda bu kadar kalmazdı. Ben, onun sabrına hayret ediyorum. Ben olsaydım çağırdıkları zaman çıkardım ve zindandan beni çıkarmadıkça da rüyalarını tabir etmezdim. Allah, ona mağfiret etsin, ne büyük sabır ve keremi varmış, suçsuz olduğunu isbat etmedikçe zindandan çıkmadı.» İbn Abbas (radıyallahü anh) da, Yûsuf (aleyhisselâm) hakkında şöyle demiştir: «Yûsuf zindandan hemen çıksaydı kralın kalbine şüphe düşebilirdi. Elçiyi geri çevirmesi haklı olduğunu isbat içindir.» Elçi, Yûsuf (aleyhisselâm) 'dan bu sözleri işitince kralın yanına döner, durumu arzeder. Bunun üzerine kral, Züleyha'nın evine Yûsuf'u görmeye giden kadınları toplar, onlara Yûsuf (aleyhisselâm) hakkında sorular sorar. |
﴾ 50 ﴿