11

«insan iyilik ister gibi kötülük de ister. Esasen insanoğlu acelecidir.»

İnsanoğlu âciz ve tezcanlı bir varlık olduğu için, her hangi bir zorluk karşısında iyilik istediği gibi, aynı şekilde kendi aleyhine kötülük de ister. Yaptığı bedduanın neticesini düşünmez; canı, malı, aile efradı, hısım ve akrabası için, Allah'tan rızık, rahmet, mağfiret, sıhhat, iyilik ve hayır talep ettiği gibi, onlar için beddua yaparak kötülüklerini de ister. Eğer Allahü teâlâ kullarının hayır dualarını kabul ettiği gibi, beddualarını da kabul etseydi, yeryüzünde canlı insan kakmaz, hepsi helak olurdu. Bu demek değildir ki, Yüce Allah bedduayı kabul etmiyor, elbette kabul ediyor. Fakat kullan gibi acele etmiyor. Esasen insanoğlu çok acelecidir.

Selman (radıyallahü anh)'ın rivayetine göre, Allahü teâlâ Âdem (aleyhisselâm)'i ilk önce kafasından itibaren yaratmaya başlar, Âdem (aleyhisselâm) gözünü açıp kendisine bakınca âzalarının tamamlanmadığını görür ve «Rabbim, hilkatimi tamamlama hususunda acele et, sonra akşama kalırsın» der.

İbn Abbas (radıyallahü anh) da şöyle nakletmiştir: Allahü teâlâ Âdem (aleyhisselâm)'e can verip canı göbekten aşağı geçince, Âdem (aleyhisselâm) ayağa kalkmak ister, kalkamayıp yere düşer. Bundan dolayı Yüce Allah «insan çok acelecidir» buyurmuştur. Tefsir bilginlerinin ekserisinin beyanına göre, âyetin ifade ettiği mâna şudur: İnsan, iyilik ister gibi, kötülük istemekte de acelecidir. Yüce Allah bunu şöyle beyan ediyor: «îasan iyilik ister gibi kötülük de ister. Esasen insanoğlu acelecidir.»

11 ﴿