78

«O dedi ki: İşte bu seninle benim ayrılışımızdır. Dayanamadığın işlerin iç yüzünü sana anlatacağım.»

Musa (aleyhisselâm), Hızır (aleyhisselâm)'in masum çocuğu öldürdüğünü görünce dayanamaz, yine feryad eder. Onun feryadına karşılık Hızır (aleyhisselâm) «ben sana yaptığım işlere dayanamazsın demedim mi?» diye çıkışır. Musa (aleyhisselâm) tekrar özür diler ve «eğer bundan sonra sana bir şey sorarsam, benimle arkadaşlık etme. O zaman benim tarafımdan mazur sayılırsın» der. Hızır (aleyhisselâm) da onun özrünü kabul eder, birlikte yine giderler ve bir kasabaya varırlar. Kasaba halkından yiyecek isterler, onlar bunlara yiyecek vermezler ve misafir de etmek istemezler. İbn Abbas (radıyallahü anh) o kasabanın Antakya olduğunu söyler. İbn Sîrin ise, o kasabanın iki dağ arasında bulunan çukur bir yer olduğunu ve gökten başka bir yerin görünmediğini ifade eder. Kasaba halkı, kendilerine yiyecek vermez ve misafir de etmez. Onlar şehrin içinde dolaşırken yıkılmakta olan bir duvar görürler, Hızır (aleyhisselâm) onu onarır. Bu defa Musa (aleyhisselâm) ona şöyle der: «Dileseydin buna karşılık bir ücret alırdın, onunla da beraber yiyecek alır, yerdik. Biz misafir olarak bunlara geldik bize yiyecek bir şey vermediler, karnımız da aç. Sen ise yaptığın işe karşılık bir şey talep etmedin.» Musa (aleyhisselâm)'dan bu sözleri işiten Hızır (aleyhisselâm) ona şu cevabı verir: «İşte bu seninle benim ayrılmama sebebtir. Dayanamadığın işlerin iç yüzünü sana anlatacağım.»

78 ﴿