11 «Ki onlar Firdevs cennetine vâris olacaklardır. Ve onlar bunun içinde ebedî kalacaklardır.» Yüce Allah kimlerin felaha ereceklerini yine bu âyetlerde beyan ediyor. Felaha eren o kimseler ki, emanete riayet edip sözlerinde dururlar ve namazlarına devam ederler. Emanet iki kısma ayrılır: 1- Allah'ın emaneti, 2- İnsanların birbirine olan emanetleri. Namaz, oruç, hac, zekât ve ilâhi emirler, insanlara Allah, emanetidir. Bunları yerine getirmek, her mü’minin üzerine farzdır. İnsanların birbirlerine olan emanetleri ise Allah emanetinden daha ağırdır ve kul hakkına girer. Allah dilerse hakkını bağışlar fakat kul hakkını bağışlamaz. Bu bakımdan insanların birbirlerine olan emanetleri daha ağır ve daha mesuliyetlidir. Her insanın hanımı, aile efradı ve emri altında bulunanlar, hatta bütün azaları kendisine birer emanettirler. O emanetleri çok iyi muhafaza etmesi gerekir. Bir insan nikâhındaki kadının ibadetinden, iaşesinden, tesettüründen, gezip dolaşmasından mesul olduğu gibi, çocuklarından da aynı şekilde mesuldür. Çünkü bunlar kendisine emanettir. Emri altındaki insanlardan da öylece mesuldür. Emanete ihanet ise münafıklık alâmetidir. İşte emanete riayet edip sözünde duranlar ve namazlarını vaktinde noksansız olarak kılanlar Firdevs cennetine vâris olacaklar ve orada da ebedî olarak kalacaklardır. Yüce Allah bunu şöyle beyan ediyor: «Onlar ki emanetlerine ve sözlerine riayet ederler. Onlar ki namazlarına devam ederler. İşte onlar vâris olanların ta kendileridir. Ki onlar Firdevs cennetine vâris olacaklardır. Ve onlar bunun içinde ebedi olarak kalacaklardır.» Namazın iki defa zikredilmesi ehemmiyetine binaendir. Çünkü namazsız felah, kurtuluş, rahmet, huzur ve iki cihan saadeti olmaz. Bütün bunlar ancak namazla elde edilir. Zira namaz dinin direğidir, cennetin anahtarıdır, kurtuluş fermanıdır, rahmet yoludur, kalbin nurudur, akim cilâsıdır. Mü’minler, cennette kâfirlerin yerine vâristirler. Mü’minlerin de, kâfirlerin de cennette ve cehennemde yerleri vardır. İman edip sâlih ameller işleyenlerin cehennemdeki yeri kapanır, cennetteki yeri baki kalır. İman etmeyenlerin ise cennetteki yeri kapanır, cehennemdeki yerleri açık kalır. Mü’minler, kâfirlerin cennetteki yerlerine, kâfirler de mü’minlerin cehennemdeki yerlerine vâris olurlar. Nitekim Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: «Herbirinizin iki yeri vardır. Biri cennette, diğeri de cehennemdedir- îman edenlerin cehennemdeki yeri kâfirlere kalır, kâfirlerin de cennetteki yeri iman edenlere kalır. Cehennemdeki yere kâfirler, cennetteki yere de mü'minler vâris olurlar.» Bundan sonra Âdem oğlunun yaratılışı beyan edilmektedir. |
﴾ 11 ﴿