29 «Allah, geçimsiz efendileri olan bir adamla, yalnız bir kişiye bağlı olan bir adamı misal olarak verir. Bu ikisi eşit midir? Hamd Ulah'a mahsustur. Fakat onların çoğu bilmezler.» Yüce Halik, mü’min bir kul ile müşrik bir kimsenin durumlarım, insanların ibret alması için, iki kölenin vaziyetlerini misal vererek belirtiyor. Bu kölelerden biri geçimsiz kişiler tarafından çalıştırılmaktadır. Bu kölenin hizmeti hususunda ortaklar bir türlü anlaşamazlar, birbirleriyle çekişir dururlar. Bu köleyi ortaklardan her biri bir yere çeker, her birinin köleye bir emri vardır. Köle bunların hangisinin işini yapacağını şaşırmış vaziyettedir. Çünkü efendilerinin istek ve arzularını yerine getirmeye gücü yetmez. İşte Hâlik-ı Zülcelâl'e kullukta bulunmayıp, bir takım putlara tapanlarnı hali de böyledir. Onlardan hangisini memnun edeceğini bilemez. Dolayısıyla birinin rızasını kazanamaz. Fakat ötekine gelince, onun efendisi bir tanedir. Bu köle, efendisinin istek ve arzularını bilir, onu memnun etmek için elinden geleni yapar. Vazifesini yapmanın sevinç ve huzuru içindedir. Şimdi bu iki köle eşit midir? Elbette eşit değildir. Efendisi tek olanın yapacağı iş bellidir. Yapacağı iş belli olduğu için de rahattır. Geçimsiz efendileri olan kölsye gelince, o hep işkence ve ızdırap içindedir. Bir kararda duramaz. Efendilerini memnun etmek şöyle dursun, bir tanesini bile hoşnut edemez. Bu misal tevhidin hakikatiyle, şirkin hakikatini bütün cepheleriyle tasvir etmektedir. Bir efendiye hizmet eden onu memnun edecek şeyi bilir ve yapar. O'nun gazabını çekecek işleri de bilir ve onlardan kaçınır. Bu, insanlar düşünsünler diye Kur'ân-ı Kerîm'in getirdiği misallerden biridir. Her misal insanları düşünmeye ve öğüt vermeye teşvik eder. Sonunda da hamdin yalnız Allah'a mahsus olduğunu beyan buyurur. |
﴾ 29 ﴿