31

«Ey insanlar, sonra siz, kıyamet günü Rabbinizin huzurunda duruşmaya çıkacaksınız»

Ey insanlar, öldükten sonra kıyamet günü tekrar dirilip Allahü teâlâ'nın huzurunda toplanıp duruşacaksınız. Mü’min ile kâfir, mazlum ile zalim, haklı ile haksız duruşacak, hak sahibi hakkını alacaktır. O gün kimseye haksızlık yapılmayacaktır. Mazlum zalimden, boynuzsuz koyun boynuzlu koyundan hakkını alacaktır. Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) 'den şöyle rivayet edilmiştir:

Kıyamet günü insanlar arasındaki husumet ve şikâyet bitmeyecektir. Öyle ki, ruh bedenden, beden de ruhtan şikâyetçi olacaktır. Beden ruha «ben yabana atılmış bir ağaç gibi idim, elimden hiçbir şey gelmezdi, bu işleri bana yaptıran sendin» diyerek şikâyetçi olacaktır. Ruh da ona «ben bir rüzgâr gibiydim, elimden hiçbir şey gelmiyordu, bir iş yapacak gücüm de yoktu. Bütün bu işleri bana yaptıran sensin» diyerek davacı olacaktır. Bu ikisinin hali kör ile kötürümün haline benzer. Kör ile kötürüm bir araya gelip, kötürüm körün omuzlarına biner bir bağa giderler. Bağa girip bir miktar bağın mahsulünü aldıktan sonra malsahibi onları yakalar ve cezalandırır. Kör, kötürümü suçlamaya başlar ve «ben kör bir insanım, burada bağ olduğunu bilmiyordum, beni kandırıp buraya getiren sensin, benim suçum yok» der. Kötürüm de aynı şekilde körü suçlayarak şöyle der:

«Ben kötürüm bir insanım, bu bağa gelmeme imkân yok, beni sırtına alıp buraya getirmesen, ben buraya asla gelemezsim. Benim suçum yok, suç senindir.» Halbuki ikisi de suçludur. Tıpkı ruh ile beden misali. Ruh, köre benzer, beden de âmâya. Şayet beden olmasaydı, ruh bu suçu işlemeyecekti. Fakat ruh da olmasaydı beden işleyemezdi. Bağ da bu dünyadır. Ruh ile beden ikisi de bu dünya bağında suçu işlediler, günah kazandılar ve ilâhi azaba müstahak oldular. Aklı olanlar için bu misallerde büyük ibretler ve öğütler vardır. Ey insan, kıyamet günü ruhun bedenden, bedenin de ruhtan şikâyetçi olmamasını istiyorsan, Allah'ın rızasını kazanmak için çalış, bunları Allah yolunda harca.

31 ﴿