47

«Kıyamet gününün bilgisi O'na aittir. O'nun ilmi olmadıkça hiçbir meyve kabuğundan ayrılmaz. Hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. Onlara 'nerede benim ortaklarım?' diye seslendiği gün derler ki: Buna dair bizden hiçbir şahit olmadığını sana arz ederiz.»

Kâfirler, Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)'e «yâ Muhammed, bize haber verdiğin kıyamet günü ne zaman kopacaktır? Şayet doğru söylüyorsan kıyametin ne zaman kopacağını bize haber ver» demişlerdir. Bunun üzerine Hâlik-ı Zülcelâl, bu âyeti inzal ederek şöyle buyurmuştur: «Kıyamet gününün bilgisi O'na aittir. O'nun ilmi olmadıkça hiçbir meyve kabuğundan ayrılmaz. Hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. Onlara 'nerede benim ortaklarım?' diye seslendiği gün derler ki: Buna dair b'zden hiçbir şahit olmadığını sana arz ederiz.» Allahü teâlâ'nın bilgisi olmadan hiçbir meyve kabuğundan çıkmaz, bir yaprak düşmez, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. Her şey O'nun bilgisi dahilindedir. Kıyamet günü kâfirlere «nerede beni bırakıp da taptığınız putlarınız ve bana koştuğunuz ortaklar? Şimdi getirin onları da sizi bu azabtan kurtarsın» diyecektir. Onlar putlarını ve ortaklarını inkâr ederek şöyle diyeceklerdir: «Buna dair bizden hiçbir şahit olmadığını sana arz ederiz.» Kâfirler uğrayacakları azabı görünce dünyada putlara taptıklarını ve Allah'a eş koştuklarını inkâr edeceklerdir.

47 ﴿