53 «Onun hak olduğunu anlayıncaya kadar âyetlerimizi onlara hem dış dünyada hem de kendi içlerinde göstereceğiz. Rabbimin her şeye şahit olması yetmez mi?» Bu âyet-i celilenin nüzul sebebi şudur: Ebû Cehil, Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) 'e gelerek «yâ Muhammed, eğer gerçekten peygamber isen bize bir mucize, peygamber olduğuna dair bir alâmet göster. O zaman peygamber olduğuna inanalım. Şayet açık bir alâmet gösteremezsen peygamber olduğuna inanmayız» demiştir. Bunun üzerins Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) sağ elinin şehadet parmağını aya işaret ederek ayı ikiye bölmüştür. Ayın bir parçası doğuya, bir parçası da batıya gitmiş ve sonra tekrar birleşmiştir. Ebû Cehil ve adamları bu manzarayı görürler. Bunu gören Ebü Cehil hayrete düşer, hemen adamlarının yanına döner, onlara ayın ikiye bölündüğünü görüp görmediklerini sorar. Ayı ikiye bölünmüş olarak gördüklerini söylerler. O, bunun mucize olduğuna inanmaz «Muhammed, sihir yaparak gözümüzü boyadı» der ve etraf kasabalara adamlar göndererek ayın ikiye bölündüğünü görenlerin olup olmadığını tetkik ettirir. Etraftaki şehirlerin halkının da ayın ikiye bölündüğünü görmüş olmaları Ebû Cehil'i çileden çıkarır ve «bu bir sihirdir, mucize değildir» diyerek küfrünü bir kat daha artırır. Bunun üzerine Yüce Halik bu âyeti inzal ederek şöyle buyurmuştur: «Onun hak olduğunu anlayıncaya kadar âyetlerimizi onlara hem dış dünyada, hem de kendi içlerinde göstereceğiz. Rabbimin her şeye şahit olması yetmez mi?» Allah, her şeye şahittir. O, insanların yaptıklarını da, gönüllerinde gizlediklerini de bilir. O'nun bilgisinden hiçbir şey gizli kalmaz. |
﴾ 53 ﴿