8

"Fısıltı (ile konuşmak)dan menedilip de sonra menedildikleri (o hâle) dönmekte ve günâhı, düşmanlığı ve peygambere isyanı fısıldaşmakta olanı görmedin mi? Onlar sana geldikleri zaman seni Allah'ın selamlamadığı bir şeyle selamlarlar. Kendi aralarında da (Allah bizi söyleyegeldiğimiz yüzünden azaplandırmalı değil miydi?) derler. Onlara cehennem yeter. Oraya girecekler. İşte o, ne kötü dönüş yeridir!"

Yâ Muhammed! O inkarcılar fısıldaşmalarından yasaklandıkları halde yine onu bırakamazlar. Hem de günahda, isyanda, peygambere karşı gelmede ileri, geri fısıldasınlar. O yahûdiler sana rastladıkları vakit sizin selâmınıza lafızda yakın ve fakat anlamca tam tersi olan (Essâmüaleyküm) derler. Yani "Ölüm size!" Rasûlullah (sa)) (Vealeyküm) der. Yani "sizin de üzerinize o dilediğiniz olsun," demektir. Birgün Hazret-i Âişe (radıyallahü anh) onların bu türlü selâmlarına "Allah'ın gazabı ve laneti sizin üzerinize olsun," dedi. Rasûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): "— Yâ Âişe! Kendine yumuşaklığı seç. Bu ayına ve kötü konuşmayı bırak" dedi. Hazret-i Âişe (radıyallahü anh): "—Yâ Rasûlallah! Ne söylediler işitmedin mi?" Deyince Allah'ın Rasûlü (sallallahü aleyhi ve sellem): "—Ya Âişe! Sen, ben onlara nasıl cevap verdim. İşitmedin mi? Benim duam onların aleyhine olur. Onların bedduası bana geçmez, makbul değil" Hak teâlâ bunun üzerine bu âyet-i kerîmeyi indirdi. Yâ Muhammed! O yahûdiler sana böyle selâm verdiler. Birbirleriyle de şöyle söyleşirler: "Bu madem hak peygamberdir. Niçin bizim bu sözlerimizden dolayı bize bu dünyada azap etmez?" Hak teâlâ "Bunlara cehennem azabı yeter! Ne kötü varılacak yerdir o," buyurdu.

8 ﴿