4

"Kadınlarınız içinden artık âdetten kesilmiş olanlarla henüz âdetini görmemiş bulunanlar (in iddetlerin)de, eğer şüphe ederseniz, onların iddeti üç aydır. Yüklü kadınların iddetleri ise yüklerini doğurmalarıyledir."

Muaz ibn Cebel (radıyallahü anh) Rasûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e sordu:

"— Yâ Rasulallah! Hayızdan-nifasdan kesilen bir yaşlı kadın kaç ay iddet bekliyecek?"

Bunun üzerine bu âyet-i kerîme nazil oldu.

Sizden birisi âdetten kesilmiş bir kadın alır da iddetinde şüphe ederse onun bekleme müddeti üç aydır. Bunu işiten bir sahabî ise şöyle sordu: "—Ya Rasulallah! Balığa olmamış bir kızın iddeti ne kadardır?" demesiyle de âyetin devamı geldi. Onlar da âdetten kesilmiş kadınlar gibi üç ay bekler. -Bir başka kişi de: "—Ya Rasûlallah! Hâmile olunca acaba bir kadının iddeti ne kadar?" dedi. Âyet-i kerîmenin devamında belirtildiği gibidir. Yâni çocuğun doğumuyla iddetlerini bitirmiş olurlar. Boşandığı gün dünyaya çocuk gelirse kadın bir başka ere varabilir. Çünkü "çocuk doğumu ile kadının iddeti sınırlıdır.

4 ﴿