FELAK SÛRESİ Nurlu Medine'de gelmiştir. Beş âyettir. 1 "De ki: Sabahın Rabbine sığınırım." Bu iki sûrenin nüzul sebebi şöyle olmuştur: "Lebîd ibn Asım" Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e büyü yaptı. Bu herif yahûdi idi. Rasûlü Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem)'in tarağı ve saç telleri ele geçirildi. Bunlar "hurmadan bir kılıf içine yerleştirildi. "Zervan" adlı kuyuya içinde ve bir taşın altına konuldu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'da sinirin bir yol boyunca tesiri az-çok görülmeye başladı. Son kırk günde şiddetlendi. Son üç gün içinde de çok şiddetlendi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sıkıntılı idi. Bazan yapmadığı bir işi yaptığını zannediyordu. Hanımlarını ziyaret ettiğini ziyaret etmeyi düşününce ziyaret ettiğini sanıyordu. Bu, kimsenin bilmediği bir durumdu. Peygamberlik görevini eksiksiz yapıyordu. Âyeti yanlış okuduğu rivayeti yoktur. Bir gün Hazret-i Âişe (radıyallahü anha)'nin evinde bulunuyordu. Allah'a dua ve niyaz ediyordu. O arada uykuya daldı. Uyanınca Hazret-i Âişe (radıyallahü anha): "— Ben Allah'tan sorduğum sorunun cevabını aldım," dedi. Hazret-i Âişe: "O nedir?" diye sordu. Rasulu Ekrem şöyle buyurdu: "— İki kişi bana geldi. Birisi başım, diğeri ayaklarım tarafına durdu. Birincisi sordu: (—Ona ne oldu?) Öbürü: (—Buna sihir yapılmış?) Diğeri: (—Kim sihir yapmış?) Diğeri: (—Lebîd ibn Âsim). Diğeri: (—Ne içinde?) Öbürü: (—Tarak, saçlar ve hurma lifi içinde.) Öbürü: (—O nerede?) Diğeri: (Benîzureyk'ın kuyusu Zervanda) Öbürü: (Ne yapmalı?). Diğeri: (Kuyunun suyunu boşaltarak o taşın altındaki bu şeyleri çıkarmalı). Rüyasında Resûlüllah (aleyhisselâm)'a olay, olduğu gibi gösterildi. Bunun üzerine Rasulü Ekrem Hazret-i Ali, Ammar ibn Yâsir'i ve Zübeyr önce oraya gönderdi. Kendisi de birkaç kişi ile o kuyuya geldi. Sihir ortaya çıkarıldı, üzerinde onbir düğüm ve bir putcuk vardı. Bu putçuğun üzerine de iğneler batırılmıştı. Cebrail (aleyhisselâm) gelerek "Muavezeteyn'i oku" dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) her iki âyeti okudukça bir düğüm çözülmüş ve bir iğne de çıkıyordu. Son âyete geldiğinde hem düğümler çözüldü, iğneler de çıktı. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kendini hafiflemiş hissetti. Lebîd suçunu itiraf etti. Resûlüllah onu bağışladı. Onu öldürmemelerini tenbih etti. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): "—Felâk, cehennemde bir ağaçtır. Hak teâlâ bir kâfire şiddetli azap vermek istediği zaman onun yemişinden yedirirler. Rivayete göre Kaabul Ahbar bir kiliseye uğradı. Bîr kaç kişi ibadet ediyorlardı. Onlara: "—Ey azgın kavim! Felak sizin içindir." Ona: "—Felak nedir?" diye sorulunca şöyle dedi: "—Cehennem içinde bîr kuyudur. Onun kapısı açılsa, bütün cehennemlikler onun azabından korunmak için feryat ederler." 2 "Yarattığı şeylerin şerrinden," Müfessir Mukâtil: "Cinlerin ve insanların şerrinden Allah'a sığın" diye yorumladı. Bu hususta varlıklar iki ana kısma ayrılır: Birisi teklif ehlidir. Onlara itaat emredilmiştir, Onların şerri günah işlemeleri, Allah'ın emirlerine aykırı davranmak, birbirlerine zarar vermek. Biribirini öldürmek, dövmek-sövmektir. Bir kısmı da "hayvanlar"dır. Mükellef değildir. Onlar ısırmak, sokmak gibi zarar verirler. Haşaratın da bir kısım zararı vardır. Cemâdatın-cansızların da zararı vardır. Su da boğulmak, taş düşmek, ağaçtan düşmek vb. lerinden Allah'a sığınırım. 3 "Karanlığı çöküp bastığı zaman gecenin şerrinden." Kaybolduğu zaman Ay'ın şerrinden, Karanlık cinlerin yayıldığı zamandır. Bundan Allah'a sığınırım. Gizli plânlar da gece yapılır. Şeytanın da vesvesesi gece artar. Bunlardan ötürü Allah'a sığınmak emredilmiştir. 4 "Düğümlere üfüren (nefes) lerin şerrinden." Düğümlere üfürerek sihir yaptıran kadınların şerrinden de Allah'a sığın. Büyü yaptıran ekseriya kadınlar olduğu için "üfüren kadın nefesler" olarak zikrediliyor. 5 "Ve haset edenin haset ettiği zaman şerrinden" "Hased" başkasının elindeki servetin, güzelliğin ve makamın ve mevkiin yokluğunu istemek. Onları çekememek," demektir. Allah'ın takdirine ve taksimine razı olmamak demektir. Haset hakkında Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Haset iyilikleri, ateşin odunu yaktığı gibi yok eder, bitirir." Allahü teâlâ bütün kötülükleri gizli olarak anlattı. Fakat en son "haseften açıkça bahsetti. Onun zararının fazlalığından dolayıdır. Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) büyü yapmak da haset etmenin sonucudur. Çünkü Peygamberliğin İsrâiloğullarından Araplara geçmesi yahudileri çileden çıkardı. Bu âyetler bize "rukiyye" yapmanın caiz olduğunu gösterir. Okuyarak efsunlamak caizdir. Hasetçiye karşı şu tedbirlere başvurulur: Kişi değişik, gizli ve açık gelecek zararlara karşı Allah'a tam tevekkül etmelidir. Sabırlı olmak. Onun yaptığına karşılık vermemek. Takva sahibi olmak. Onun terbiyesizliğine rağmen. Kalbini onunla doldurmaması, önemsememesidir. Ona iyilikte bulunmak. Çünkü O, ruh hastasıdır. Tevhidin kalbe iyice yerleştirilmesi gerekir. |
﴾ 0 ﴿