5İşte rablerinin doğru yolunda olanlar bunlardır. Kurtuluşa erenler de bunlardır. Gayba iman edenler ve Muhammede indirilene ve ondan önceki Peygamberlere indirilenlere iman edenler, işte onlar, rablerinden verilen bir nur, bir istikamet ve açık bir delil üzeredirler. Kurtuluşa erenler de bunlardandır. Bunlar, yaptıkları ameller karşılığında, diledikleri kurtuluşun ve cennette ebedi olarak kalışın şuuru içinde olanlardır. Âyette zikredilen "Rablerinin gösterdiği doğru yokla olanlar"dan maksat, Ebû Mâlik, İbn-i Abbas ve İbn-i Mes'ud'a göre gayba iman eden takva sahibi mü’minler ve Resûlüllah’a ve ondan önceki Peygamberlere iman eden mü’minlerdir. Bunların hepsi hidâyet üzere olmakla ve kurtuluşa erecek olmakla sıfatlandırılmışlardır. Diğer bir kısım müfessirlere göre "Doğru yolda olanlar"dan maksat, "Gayba iman etmek, Resûlüllah’a ve ondan önceki Peygamberlere indirilenlere iman etmekle sıfatlandırılan takva sahipleridir." Başka bir kısım âlimlere göre ise "Doğru yolda olanlar"den maksat, hem Resûlüllah’a bindirilenlere hem de ondan önceki Peygamberlere indirilenlere iman eden ehl-i kitaptır. Bunlar, hidâyet üzere olmakla ve kurtuluşa ermekle sıfatlandırılmışlardır. Taberi, bu görüşlerden birinci görüşün daha tercihe şayan olduğunu, zira âyet-i kerime’de, hidâyet üzere olma sıfatının, mü’minlerden ehl-i kitap olan veya olmayan herhangi birine tahsis edildiğine dair bir işaret bulunmadığını, ayrıca amelleriyle elde edecekleri mükâfatlarda eşit olan mü’minlerden bir sınıfın özel bir mükâfatla ödüllendirilmelerinin, Allah'ın adaletine ters düşeceğini söylemiştir. Âyette zikredilen "Kurtuluşa erenler de bunlardır." ifadesi Abdullah b. Abbas tarafından şöyle izah edilmiştir: "İşte istediklerine kavuşanlar ve şerrinden korkarak kaçtıkları şeylerden kurtulanlar bunlardır." Yani, işledikleri amelleriyle ve iman etmeleriyle Allah’tan istedikleri sevaplara ve cennetlerde ebedi kalmaya ulaşanlar bunlardır. Ve Allah'ın, düşmanları için hazırladığı cezalardan kurtulanlar da bunlardır. |
﴾ 5 ﴿