59Fakat zalimler, kendilerine söylenen sözü değiştirip başka şekle koydular. Biz de, fâsık olmaları sebebiyle üzerlerine gökten azap indirdik. Fakat zalimler, kendilerine söylenen bu sözü değiştirdiler, başka bir şekle soktular. Yani o kelimeyi başka bir kelime ile değiştirdiler. Biz de, emrimize aykırı hareket etmeleri üzerine, işledikleri günahlar ve itaattan ayrılmaları sebebiyle, gökten, Taun ve diğer hastalıklar gibi azap indirdik. Bu hususta Ebû Hureyre (radıyallahü anh) Resûlüllah'ın şöyle buyurduğunu Rivâyet etmiştir: "İsrailoğullarına, "Kapıdan secde ederek girin" dendiğinde onlar, kıçları üzerine sürünerek içeri girdiler. Zalimler kendilerine söylenen sözü değiştirip başka şekle koydular. Onlar, diyorlardı. Bakara sûresi, 2/57,60 Diğer bir Rivâyette İbn-i Abbas da diyor ki: "Secde ederek girmeleri emredilen kapıdan, kıçları üzerine gerisin geri sürünerek girdiler. Bu sırada bir işaret olmak üzere diyorlardı. Bunlar "Hıtta" kelimesi yerine Hınta fi şa'rah" diğer bir Rivâyette de "Habbe Fi Şa'rah" diyorlardı. Bu sözlerinin ne mânâya geldiği bilinmiyordu. Bir kısım âlimler: "Bu anlamsız sözleri söyleyerek, Allah'ın kendilerinden af dilemeleri isteğini reddettiklerini ve bunun üzerine, Allah'ın, kendilerini cezalandırarak yetmiş bin kişinin Taun hastalığından öldüğünü" söylemişlerdir. Tirmizî, K. Tefsir el-Kur'an, Sûre 2, Hadis No: 2956 Diğer bir kısım Buhari, K. Tefsir el-Kur'an, Sûre 2, bab: 5 âlimler ise bu sözün "Kızıl buğday" demek olduğunu, İsrailoğulları bunu söyleyerek, Allah'ın kendilerine emrettiğine karşı çıkma amacı taşıdıklarını ve bu şekilde alaycı bir davranışta bulunmalarından dolayı cezalandırıldıklarını söylemişlerdir. Bkz. Umdetül Kari, c.15 s. 300/Kurtubi c.1 s.410,411/Ruhul Meani c.1 s.266 Âyette, İsrailoğullarının uğratıldığı azap, mutlak olarak zikredilmiştir. Bu azap Taun hastalığı da olabilir başka bir şey de. Bunun Taun hastalığı olduğuna dair kesin bir delil yoktur. Ancak İbn-i Zeyd'in bunu Taun olarak yorumlaması akla daha yatkın görünmektedir. Zira Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir hadis-i şerifinde Taun hakkında şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz ki bu, sizden önceki bazı ümmetlerin uğratıldığı bir azaptır. Bkz. Buhari, K. el-Enhiya, bab: 54 |
﴾ 59 ﴿