88"Kalblerimiz perdelenmiştir." dediler. Hayır, Allah onları inkârlarından dolayı lanetlemiştir. Ne de az iman ederler. Onlar: "Ey Muhammed, bizim kalblerimiz senin davet ettiğin şeylere karşı perdelenmiş ve kapalı bir haldedir." dediler. Hayır, Allah onları, inkârlarından, Allah’ı gösteren delilleri reddetmelerinden dolayı rahmetinden uzaklaştırıp kovmuştur. Onlardan çok azı iman eder. Âyet-i kerime’de geçen ve "perdeleniniştir" diye tercüme edilen kelimesi şeklinde de okunmuştur. Birinci okunuş şekli âlimlerin çoğunluğunun okuyuş şeklidir. Buna göre kelimenin mânâsı "Perdelenmiş, üzerine perde çekilmiş" demektir. Âyetin meali buna göre hazırlanmıştır. Nitekim Abdullah b. Abbas, Mücahid, Katade, Ebul Âliye, Süddi ve İbn-i Zeyd bu kelimeyi bu şekilde izah etmişlerdir. Atiyyeye ve Dehhakın Amdullah b. Abbastan naklettiğine göre onlar bu kelimenin şeklinde okunuşunu almışlar ve mânâsının "Dolu" demek olduğunu söylemişlerdir. Buna göre âyetin meali: "Ey Rasûlüm, kalblerimiz ilimle doludur. Senin ve başkalarının izah edeceği şeylere ihtiyacımız yoktur." demektir. Taberi, bu kıraat şeklinin şaz olduğunu ve buna itibar edilemeyeceğini söylemiştir. Allahü teâlâ bu âyette Yahudilerin "Kalblerimiz perdelenmiştir." şeklindeki iddialarını yalanlamakta, onlara: "Mesele sizin iddia ettiğiniz gibi değildir. Aslında Allah sizi, inkârlarınız sebebiyle merhametinden uzaklaştınnıştır. Bu yüzden size tebliğ edilenleri dinlemiyorsunuz." demektedir. Âyet-i kerime’nin sonumla: "Ne de az iman ederler" buyurulmaktadır. Bu ifade müfessirler tarafından çeşitli şekillerde izah edilmiştir. Katadeye göre bu ifadenin mânâsı: "Yahudilerden çok az kimseler iman etmiştir." demektir. Zira müşriklerden iman edenlere mukabil Yahudilerden iman edenler pek azdır. Ma'mer ise bu ifadeden maksadın "Yahudiler ellerinde bulunan kitabın çok azına iman ederler." demek olduğunu söylemiştir. Taberi de bu ifadeden maksadın: "Yahudiler Muhammede indirilenden çok azına iman ederler." demenin daha tecrihe şayan olacağını söylemiştir. Nitekim Yahudiler, Allah'ın birliğine, öldükten sonra dirilmeye, sevap ve cezaya iman etmişlerdir. Fakat onlar Hazret-i Muhammedin Peygamberliğini ve ona kitap gönderilmesini inkâr etmişlerdir. Böylece hem ellerindeki Tevratın hem de Kur’an’ın bildirdiği hükümlerin az bir kısmına iman etmişler diğerini ise inkâr etmişlerdir. Bir kısım âlimler ise âyet-i kerime’nin bu son bölümünü şöyle izah etmişlerdir. "Yahudiler hiç iman etmezler. Her şeyi inkâr ederler. Zira Arapçada "Ne de az" ifadesi "Hiç yok" anlamına da gelmektedir. Yahudilerin kalblerinin perdeli olduğu hususunda diğer bir âyet-i kerime’de de şöyle buyurulmuştur: "Ahitlerini bozdukları ve Allah'ın âyetlerini inkâr ettikleri, haksız yere Peygamberleri öldürdükleri ve "Kalblerimiz perdelidir" dedikleri için onlara lanet ettik. Doğrusu Allah, inkâr etmeleri sebebiyle onların kalblerine mühür vurmuştur. Onlardan pek azı iman eder. Nisa sûresi, 4/155 |
﴾ 88 ﴿