120

Kendi dinlerine uymadıkça Yahudi ve Hıristiyanlar senden asla razı olmayacaklardır. De ki: "hidâyet ancak Allah'ın hidâyetidir." Yemin ölsün ki sana ilim geldikten sonra şâyet onların arzularına uyarsan Allah'tan sana ne bir dost ne de bir yardımcı vardır.

Ey Rasûlüm, sen kendi dininden çıkıp Yahudi veya Hıristiyan olmadıkça, Yahudi ve Hıristiyanlar senden asla razı olmayacaklardır. O halde onların rızasını ve muvafakatini istemeyi bırak ta, seni üzerinde gönderdiği hakta Allah'ın rızasını aramaya yönel ve onlara de ki: "Doğru yol, ancak Allah'ın yoludur. Aramızda hakkı batıldan ayıran da budur. O halde şimdi siz, Allah'ın kitabına ve açıklamalarına gelin. Bizden kimin hak kimin bâtıl üzere olduğu, hangimizin cennetlik hangimizin cehennemlik olduğu ortaya çıksın. Ey Rasûlüm, eğer sen, onların hallerini açıklamam ve haberlerini sana anlatmamdan sonra bu Yahudi ve Hıristiyanların heva ve heveslerine uyarsan, Allah'a karşı seni onun azabından ve intikamından koruyup yardım edecek ne dost ne de bir yardımcı bulabilirsin.

Resûlüllah'ın, Yahudi ve Hıristiyanları birlikte razı etmesi mümkün değikli. Zira Yahudiler Hıristiyanlara karşı, Hıristiyanlar da Yahudilere karşıydılar. Resûlüllah Yahudileri tutsa Hıristiyanlar darılacak Hıristiyaları tutsa Yahudiler danlacaktı. Bu iki zıt gurup bir arada da bulunamayacağına göre her ikisini birden tutması da mümkün değildi. Bütün bunları birleştirecek ortak nokta, hepsinin Müslüman olmasıdır. Bu bakımdan hem Yahudi hem de Hıristiyanlar. Allah'ın doğru yolu olan ve kendilerine de birleştirecek olan İslam'a davet edilmişler, orada birleşmeye çağırılmışlardır.

Yahudi ve Hıristiyanlardan her bir grup, sadece kendilerinin cennete gireceklerini iddia etmişlerdir. Allahü teâlâ da onlara cevaben: "Cennete girmek kişilerin isteklerine, heva ve heveslerine göre değil Allah'ın rızası ve iznine göredir." buyurmuştur. Zira doğru yol, Yahudilik ve Hıristiyanlık değil, Allah'ın doğru olduğunu beyan ettiği yoldur. O yolu tutan cennete girebilir. O yol da İslamdır.

120 ﴿