157

İşte rablerinin mağfiret ve rahmeti onların üzerinedir. Doğru yolda bulunanlar da onlardır.

Ey Rasûlüm, Sen, sabreden kullarımı müjdele. Onlar, içinde bulundukîan bütün nimetlerin bana ait olduğunu idrak eder, bana kulluğu kabul eder, beni birlerler. Öldükten sonra tekrar dirileceklerini, huzuruma çıkarılacaklarını tasdik ederler. Benim hükümlerime boyun eğer, sevaplarımı umarlar. Cezalandırmamdan korkarlar. Benim, kendilerini herhangi bir şeyle imtihan etmem halinde de sabrederler.

Biz, hayatımızda da, Allah'ın âciz bir kuluyuz. Ölümümüzden sonra da ona döndürüleceğiz." derler. Günahlarından dolayı bağışlanma, işte böyle deyip te sabredenleredir. Onlara Allah'ın rahmeti ve acıması da vardır. Hak yolu bulanlar, rüşde ve doğruya erdirilenler de onlardır.

* Abdullah b. Abbas diyor ki:

"Allahü teâlâ bildirdi ki, mü’min işi Allah'a bırakır. Bir musibet ânında "Şüphesiz biz, Allah içiniz ve mutlaka ona döneceğiz" derse onun için üç hayırlı şey yazılır; Allah'tan af, merhamet ve hidâyet yolunu bulma.

Ebû Seleme, başına bir felaket gelen kişinin demesi halinde mükâfaatlandırılacağını beyan eden şu hadis-i şerifi Rivâyet etmiştir:

"Herhangi bir müslümana bir musibet dokunur da o da Allah'ın emrettiği gibi Allah'a sığınır der ve : "Ey Allah'ım, başıma gelen musibetin mükâfaatını ancak senden isterim, sen onun mükâfaatını bana ver ondan gördüğüm zaran gider." diye dua edecek olursa Allah o musibete karşılık o kişiye sevabını verir ve karşılığında, musibetten dolayı kaybettiğinden daha hayırlısını verir. İbn-i Mâce, K. el-Cenaiz, bab: 55, Hadis No: 1598/Ahmed b. Hanbel, Müsnetl, c. 4, s. 27 Hadisi-i Şerifin diğer bir Rivâyetinde Resûlüllah şöyle buyurmuştur."Ey Allah'ım, başıma gelen musibetin mükâfaatını ancak senden beklerim. Sen o musibetten dolayı bana sevap ver ve karşılığında, ondan dolayı uğradığım zarardan daha hayırlısını ver." diye dua etsin. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 27

Hazret-i Hüseyin, Resûlüllah'ın şöyle buyurduğunu söylemiştir:

"Kimin başına bir musibet gelir de sonra o musibeti hatırlar ve "Şüphesiz ki biz Allah içiniz ve mutlaka ona döneceğiz. " diyecek olursa o musibetin zamanı geçmiş bile olsa Allah o kimse için, musibetin geldiği gündeki mükâfaatını verir. İbn-i Mâce, K. el-Cenaiz, bab: 55, Hadis No: 1600 /Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 2, s. 201

157 ﴿