245

O kimdir ki Allah için güzel bir ödünç takdim etsin de Allah onun karşılığını kat kat versin. Rızkı daraltan da Allah’tır bol veren de. Yine ona döndürüleceksiniz.

Sizden kim Allah yolunda ve onun rızasını isteyerek harcamada bulunur, zayıf olana yardım eder, fakiri destekler, ihtiyaç sahiplerine infakta bulunursa Allah, yapmış olduğu iyiliklerden dolayı o kişiye sınırsız ve sayılamayacak kadar kat kat mükâfaat verir. Dilediği kulu için rızkı daraltan dilediği için de bollaştıran Allah’tır. Sonunda dönüşünüz Allah’adir. Sizleri amellerinize göre cezalandıracak veya mükâfaatlandıracaktır.

Bu konuda diğer bir âyet-i kerime’de de şöyle buyrulmaktadır: "Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, her başağında yüz tane olmak üzere yedi başak veren bir tanenin durumuna benzer. Allah, dilediğini kat kat verir. Allah, lütfü geniş olan ve her şeyi bilendir. Bakara sûresi, 2/162

Abdullah b. Mes'ud diyor ki: "Bu âyet-i kerime inince Ebudderda dedi ki: "Ey Allah'ın Resulü, Allah bizden ödünç mü istiyor?" Resûlüllah da "Evet ya Ebudderda." dedi. Ebudderda ise "Ver elini Ya Resûlallah," dedi. Resûlüllah da elini on verdi. Ebudderde: "Ben (hurma) bahçemi rabbime karz-ı hasen olarak verdim. Onun içinde altı yüz hurma ağacı bulunmaktadır." dedi. Sonra yürüyerek bahçesine geldi. Karısı Ümmü Dahdah ve çocukları bahçede bulunuyorlardı. Ebudderda hanımına "Ey Ümmü Dahdah, diye seslendi. Ümmü Dahdah "Buyur emrin nedir?" diye cevap verdi. Ebudderda "Bahçeden çık zira ben içinde altı yüz hurma ağacı bulunan bahçeyi rabbime karz-ı hasen olarak verdim." dedi. Resûlüllah, Abudderda öldüğünde onun cenaze namazını kıldırdıktan sonra hakkında şöyle buyurmuştur: "Cennette Ebudderdanın asılı duran nice hurma salkımları bulunmaktadır" Bkz. Ahmed b. Hanbel, Müsned s.s. 146/Müslim, K. el-Cennız, bab: 89, Hiırfis No. 965 İbn-i Macc, K. el-Ticaret, bab: 27, Hadis Nn. 2200

Âyet-i kerime’de, malını Allah yolunda harcayana Allah'ın kat kat karşılığını vereceği vaadedilmektedir. Allah'ın vaadettiği nimetlerin hududu belirtilmemekte, kişilerin ihlas ve niyetlerine göre karşılık alabileceklerine işaret edilmektedir. Bu hususta bazı âlimler şöyle demişlerdir: "Allah size dünyayı ödünç olarak verdi ve onu sizden ödünç olarak istedi. Şâyet sizler içinizden gelerek gönüllü bir şekilde onu ödünç verecek olursanız o ödüncünüzün karşılığında size on ile yedi yüz arasında değişen, hatta daha da fazla olabilen karşılık verilecektir. Şâyet Allah dünyayı sizden, istemediğiniz halde çekip alacak olurda siz de buna sabreder ve iyi davranırsanız bu sizin için bir rahmet olur ve sizin hidâyete kavuşmanıza sebep olur.

Âyet-i kerime’nin devamında "Rızkı daraltan da Allah’tır bol veren de", buyurulmaktadır. Allahü teâlâ bu ifade ile kendilerine bol rızık verdiği mü’min kullarını, rızıklan dar olanlara karşı infakta bulunmaya teşvik etmekte ve onları müşriklere karşı savaşmak için mallarını Allah yolunda harcamaya davet etmektedir. Zira bu harcamalar onların azıklarını azaltmayacaktır. Çünkü rızıklan daraltan da genişleten de Allah’tır. Kullar yaptıkları harcamaların karşılığını kat kat alacaklardır.

Taberi, âyetin bu bölümünün izahında, rızkın dar veya bol oluşunun Allah’ın elinde olduğunu beyan etmiştir ve Resûlüllah’ın şu hadis-i şerifinde de aynı meseleninbeyan edildiğini zikretmiştir.

Enes b. Malik diyor ki:

"Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın zamanında (bir ara) fiyatlar yükseldi. Dediler ki: "Ey Allah'ın Resulü, bize fiyat (Narh) koysana " Resûlüllah: "Şüphesiz ki fiyat koyan, daraltan, bollaştıran ve rızıklandıran ancak Allah’tır. Ben dilerim ki rabbimin huzuruna çıktığımda sizden herhangi biriniz benden kanı ve malı hakkında bir haksızlıktan dolayı bir şey istemiş olmasın. Tirmizi, K. el-Biiyil, bab: 73, Hadis No. 1314/Ebû Davud, K. el-Boyii, bab: 49, Hadis No. 3451 İbn-i Mace, K. et-Ticarel, bab: 27, Hadis 2200

245 ﴿