35Bir zaman İmranın karısı şöyle demişti: "Rabbim, karnımda taşıdığım çocuğu sadece sana hizmet etmek üzere adadım. Bunu benden kabul et şüphesiz sen, çok iyi işiten, çok iyi bilensin. Bir zaman Meryemin annesi, İnsanın da ninesi olan, İmranın karısı, Fa-kuz kızı Hanne şöyle demişti: "Ey rabbim, kamımda bulunan çocuğu, yalnızca senin Beytül Makdisine hizmet etmesi için adadım. Benim adak yapmamı kabul et. Şüphesiz ki sen, duamı çok iyi işiten halimi de çok iyi bilensin." Âyet-i kerime’de zikredilen İmranın karısı, Fakuzun kızı Hannedir. Bu kadın Zekeriya (aleyhisselam)ın karısının kızkardeşidir. Kocası ise Yaşhim oğlu İmran'dır. Hannenin karnındaki çocuğu, Allah'ın evine hizmet etmek için adamasının sebebi Muhammed b. İshak tarafından şu şekilde Rivâyet edilmiştir: Muhammed b. İshak demiştir ki: "Zekeriyya ile îmran, iki bacı ile evlendiler. Bu bacılardan biri, Zekeriyyanm oğlu Yahyanın annesi diğeri ise İmranın kızı Meryemin annesidir. (Yani, Yahya ile Meryem teyze çocuklarıdır.) İmran, karısı Hanne, Meryeme hamile iken vafat etti. Hanne, ileri yaşlarına kadar çocuk do-ğurmamıştı. O, Allahü teâlânın seçkin kıldığı bir ailedendi. Bir gün, bir ağacın gölgesi altında otururken bir kuşun, yavrularını beslediğini gördü ve kendisinin de çocuğu olmasını arzuladı. Allahü teâlâya, kendisine çocuk vermesi için yalvardı bundan sonra Meryeme hamile kaldı. Hamileliği sırasında kocası İmran vefat etti. Hanne de kamında bulunan çocuğu Allah’a adadı. Onu adamasının mânâsı şuydu. Adanan çocuk Kiliseye vakfedilmiş oluyordu. Artık o çocuk sadece Allah’a kulluk ediyor ve ondan dünyevi bir fayda beklenmiyordu. Âyette zikredilen ve "Sadece sana hizmet etmek üzere" diye tercüme edilen ifadesinden maksat, dünyevi herhangi bir meşgaleden uzak, hür, Allah’a ibadete tahsis edilmiş" demektir. Mücahid, Şa'bi, Saitl b. Cübeyr, Katade, Süddi, Rebi' b. Enes, Dehhak ve İkrime bu ifadeden maksadın, çocuğun Havra ve Kiliseye hizmet etmeye tahsis edilmesi olduğunu söylemişlerdir. Böyle bir kimse, dünya işleriden elini çektiği için "Hürriyetine kavuşturulmuş" mânâsına gelen vasfı verilmiştir. |
﴾ 35 ﴿