92

Sevdiğiniz şeylerden Allah için harcamadikça asla iyiliğe erişemezsiniz. Ne harcarsanız, Allah onu mutlaka bilir .

Ey mü’minler, sevdiğiniz ve arzuladığınız şeyleri Allah yolunda harcamadıkça takvaya ve cennete asla ulaşamazsınız. Allah yolunda harcadığınız her şeyi şüphesiz ki Allah çok iyi bilir. Allah, o yaptığınız şeylerin karşılığını size verecektir.

Âyette zikredilen ve "İyilik" diye tercüme edilen kelimesinden maksat, Allah'ın, kullarına yapacağı iyiliktir. Bu sebeple Âmir b. Meymun ve Süddi gibi âlimler buradaki kelimesini "Cennet" diye tercüme etmişlerdir. Zira, Allah'ın, kullarına yapacağı en büyük iyilik, onları cehennemden kurtarıp cennetine koymasıdır.

Sahabe-i Kiram bu âyet-i kerime’yi duyunca mallarının en değerlilerini Allah yolunda harcamışlardır. Bu hususta Mücahid diyor ki: "Ömer b. el-Hatab, Ebû Mûsa el-Eş'ariden, Medain şehri fethedildikten sonra oradan getirilen cariyelerden, kendisi için bir cariye satın almasını istedi. Cariye gelince Hazret-i Ömer: "Sevdiğiniz şeylerden Allah için harcamadıkça asla iyiliğe erişemezsiniz." âyetini okudu ve Cariyeyi âzâd etti. Mücahid diyor ki: "Bu âyet-i kerime şu iki âyet gibidir." O samimi mü’minler, adaklarını yerine getirirler. Şeni yaygın olan bir günden korkarlar insan sûresi 76/7 Daha önce Medineyi yurt edinip imanı kalblerine yerleştirenler, hicret edip kendilerine gelen mü’minleri severler. Onlara verilen ganimet mallarından dolayı içleride hiçbir çekemezlik duymazlar. İhtiyaç içinde olsalar bile, onları kendilerine tercih ederler. Nefsinin cimriliğinden korunmuş kimseler, işte onlar kurtuluşa erenlerdir. Haşr sûresi 59/9

Enes b. Malik diyor ki:

"Sevdiğiniz şeylerden Allah için harcamadikça asla iyiliğe erişemezsiniz." âyet inince yahut da: "O kimdir ki Allah için güzel bir ödünç takdime etsin de Allah da ona karşılığını kat kat versin. Bakara sûresi 2/245 âyeti inince, bir bahçesi bulunan Ebû Talha dedi ki: "Ey Allah'ın Resulü, benim bahçem Allah içindir. Şâyet ben bunu gizli olarak tasadduk edebilseydim açıkça söylemezdim." Resûlüllah da buyurdu ki: "Sen o bahçeyi akrabalarına ver. Tirmizi, K. Tefsir el-Kur'an, Sûre 3, b.5 I İN. 2997

Diğer bir Rivâyette Enes b. Mâlik şöyle demiştir:

"Sevdiğiniz şeylerden Allah için harcamadıkça asla iyiliğe erişemezsiniz, "âyeti inince Ebû Talha dedi ki: "Ey Allah'ın Resulü, Allah buyuruyor ki: "Sevdiğiniz şeylerden Allah için harcamadıkça asla iyiliğe erişemezsiniz." Benim en sevgili malım Beyruha bahçesidir. Bunu Allah için tasadduk ettim. Ben bu bahçeden, Allah katında iyiliğe erişmeyi ve sevabının birikmesini ümit ediyorum. Ey Allah'ın Resulü, sen bu bahçeyi, Allah'ın sana gösterdiği yere tahsis et." Bunun üzerine Resûlüllah buyurdu ki: "Ne güzel, bu gelip geçici bir maldır. Ne söylediğini işittim. Benim kanaatim şu ki sen bu bahçeyi akrabalarına ver." Enes diyor ki: Ebû Talha dedi ki: "Ey Allah'ın Resulü, söylediğini yapayım." Sonra Ebû Talha o bahçeyi akrabaları ve amca oğulları arasında taksim etti. Buhari K. Tefsir el-Kur'an Sûre 3, baht 5

Meymune b. Mihran diyor ki: "Bir adam Ebû Zer'e "Amellerin hangisi daha üstündür?" diye sordu. Ebû Zer de: "İslamın direği olan namazdır. Cihad ise amellerin zirvesidir. Sadaka da çok acaip bir şeydir, (fazilet çoktur)" dedi. Adam: "Ey Ebû Zer, benim en güvendiğim amelimi zikretmedin." dedi. Ebû Zer de dedi ki: "O da nedir?" Adam: "Oruçtur." dedi. Ebû Zer: "Bu bir, Allah’a yaklaşma vasıtasıdır. Faka amellerin üstün olanlarından değildir." Sonra "Sevdiğiniz şeylerden Allah için harcamadıkça asla iyiliğe erişemezsiniz." âyetini okudu.

Amr b. Dinar diyor ki: "Sevdiğiniz şeylerden Allah için harcamadıkça asla iyiliğe erişemezsiniz." âyeti inince Zeyd b. Harise "Sel" diye adlandırılan atını alıp Resûlüllah’a getirdi ve "Ey Allah'ın Resulü, sen bunu sadaka olarak ver." dedi. Resûlüllah, atı alıp Zeydin kendi oğlu Üsameye verdi. Bunun üzerine Zeyd "Ey Allah'ın Resulü, ben bunu sadaka vermenizi istediydim." dedi. Resûlüllah da: "Sadakan kabul edilmiştir." buyurdu.

92 ﴿