146Nice Peygamberler vardır ki, rablerine ihlasla kulluk eden bir çok kimseler onlarla birlikte savaşmışlardır. Allah yolunda kendilerine isabet eden zorluklara aldırmamışlar, zayıflık göstermemişler ve boyun eğmemişlerdir. Allah, sabredenleri sever. Nice Peygamberler gelip geçmiştir ki onlarla beraber bir çok ihlaslı ve samimi insanlar savaşmışlardır. O insanlar zayıflık göstermemiş ve düşmanlarına boyun eğmemişlerdir. Allah, cihadda sabredenleri sever. Gevşeyip zaafı yete düşenleri değil. *Habbab b. Eret diyor ki: "Bir gün Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem). Kâbenin gölgesinde hırkasını yastık yapmış yaslanırken biz ona dedik ki: "Ey Allah'ın Resulü, bizim için yardım dilemez misin? Bizim için dua etmez misin? Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Sizden önceki ümmetlerden, kişi alınıp götürülüyor, onun için bir çukur kazılıyor, içine konuyordu. Testere ile vücudu başından aşağı ikiye bölünüyordu. Bütün bunlar onu dininden ayıramıyordu. Etinin altındaki sinir ve kemikleri demir taraklarla taranıyor bu da o kimseyi dininden ayıramıyordu. Allah’a yemin olsun ki bu iş tamam olacaktır. Öyle ki bir yolcu san'adan Hadramuta kadar yürüyecek, bu yolculukta başka kimseden değil sadece Allah’tan korkar olacak bir de sürüsü için kurdun saldırmasından korkacaktır. Fakat sizler acele ediyorsunuz." Buhari, K. el-Menakıb, bab: 25, K. el-îkrah, bab: I/Ebû Davud, K-el-Cihad bab 97, Hadis No: 2649 Âyet-i kerime’de geçen ve "Rablerine ihlasla kulluk edenler." diye tercüme edilen kelimesi, âlimler tarafından çeşitli şekillerde tefsir edilmiştir. a- Abdullah b. Mes'ud, Abdullah b. Abbas, Hasan-ı Basri, Katade, İkrime, Mücahid, Rebi' b. Enes, Dehhak, Süddi ve İbni-i İshaka göre kelimesinden maksat, "Topluluklar ve binlerce insan" demektir. Bu izaha göre âyetin mânâsı, "Nice Peygamberler vardır ki onlarla birlikte bir çok topluluklar, binlerce insan savaşmışlardır." şeklindedir. b- Abdullah b. Abbas ve Hasan-ı Basriden nakledilen diğer bir görüşe göre bu kelimeden maksat, "Âlimler ve fatihler" demektir. c- İbn-i Mübarekten nakledilen başka bir görüşe göre bu kelimeden maksat, "Sabırlı takva sahipleri" demektir. d- İbn-i Zeyde göre bu kelimeden maksat, "Uyanlar ve tabi olanlar" demektir. e- Bazı Basrah Nahivcilere göre bu kelimeden maksat, "Rablerine kulluk edenler" demektir. f- Bazı Küfe âlimlerine göre ise bu kelimeden maksat, "Âlimler ve binlerce insan" demektir. Taberi nun, kelimesinin çoğulu olduğunu, mânâsının da "Sayısı çok bir cemaat" demek olduğunu söylemiştir. |
﴾ 146 ﴿