193

Rabbimiz, biz: "Rabbinize iman edin." diyerek imana davet eden bir davetçiyi işittik ve îman ettik. Rabbimiz, günahlarımızı bağışla. Kötülüklerimizi ört, Canımızı iyilikte bulunanlarla beraber al.

Rabbimiz, biz, "Rabbinize iman eden" diyerek iman etmeye çağıran bir davetçiyi işittik ve onu tasdik ettik. Ey rabbimiz sen bizim günahlarımızı bağışla. Kıyamet gününde bizi rüsvay etme. Kötü amellerimizi lütfunta ve merhametinle ört ve bizleri, kendilerinden razı olduğun kullarınla beraber öldür."

Müfessirler, bu âyette zikredilen "Davet eden"den neyin veya kimin kastedildiği hususunda farklı görüşler zikretmişlerdir.

a- Muhammed b. Kâ'b el-Kureziye göre burada zikredilen "Davet eden"den maksat, kur'an-ı Kerimdir. Çünkü, bütün mü’minler Resûlüllahı görüp onu işitmemişlerdir.

b- İbn-i Cüreyce ve İbn-i Zeyde göre ise, buradaki "Davet eder"den maksat, Hazret-i Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)dir.

Taberi

birinci görüşün daha doğru olduğunu söylemiştir. Zira bu âyette sıfatları belirtilen insanlardan çoğu, Resûlüllahı görmemişler ve onun davetini de işitmemişlerdir. Bu âyette zikri geçen "Davet eden"den maksadın Kur'an-ı Kerim olduğu, Cin süresindeki âyetlerden de anlaşılmaktadır. Bu âyetlerde şöyle buyuruluyor: "Ey Rasûlüm, de ki: "Bana şu vahyedildi: "Cinlerden bir topluluk Kur'an okumamı dinlemiş ve şöyle demişler: "Gerçekten biz, benzerini hiç duymadığımız, hidâyete ileten, eşsiz bir Kur'an işittik ve ona iman ettik. Cins sûresi, 72/1,2

193 ﴿