199Kitap ehlinden, Allah’a boyun eğerek, Allah’a, size indirilene ve kendilerine indirilene iman edenler vardır. Allah'ın âyetlerini az bir değere değişmezler. İşte onların, rablerî katında mükâfaatları vardır. Şüphesiz ki Allah, hesabı süratli olandır. Kendilerine Tevrat ve İncil verilen ehl-i kitaptan, Allah’a itaatta boyun eğerek Allah'ın birliğine, size indirilen Kur'ana ve kendilerine indirilen Tevrat ve İncile iman edenler vardır. Onlar, kendilerine indirilen kitapta mevcut olan, Muhammedin sıfatları gibi bazı âyetleri tahrif etmek karşlığında az bir dünya değerini satın almazlar. İşte onlar için, itaatlerinin ve amellerinin karşılığı olarak kıyamet gününde rableri katında mükâfaatları vardır. Şüphesiz ki Allah, kullarını süratle hesaba çekendir. Çünkü onun, hesap işlemleri yapmaya ve bunun için bir zamana ihtiyacı yoktur. İrade ettiği an hesaplar bitiverir. Müfessirler bu âyet-i kerime’nin kimin hakkında nazil olduğu hususunda farklı görüşler zikretmişlerdir. a- Cabir b. Abydullah, Katade ve İbn-i Cüreyce göre bu âyet-i kerime, Resûlüllah’ın döneminde Habeşistan Kralı olan Necaşi hakkında nazil olmuştur. Zira Necaşi ölünce Resûlüllah sahabilerine, onun gıyabında cenaze namazı kılmalarım emretmiş, münafıklar da "Bakın şuna, hiç görmediği Hristiyan bir adamın cenaze namazını kılıyor." demişler bunun üzerine de bu âyet-i kerime nazil olmuş ve ehl-i kitaptan, mü’minlerin bulunduğunu bildirmiştir. Peygamber efendimizin, Necaşi hakkında şöyle buyurduğu Rivâyet edilmektedir: "Memleketinizde bulunmayan kardeşiniz Necaşi öldü. Onun cenaze namazını kılın. Ahmed b. Hanbel, Müsned, C.3 S. 369, 400 b- İbn-i Cüreyc ve İbn-i Zeyde göre ise bu âyet-i kerime, Yahudilerden müslüman olan Abdullah b. Selam vb. kişiler hakkında nazil olmuştur. c- Mücahide göre ise bu âyet-i kerime, Yahudi ve Hristiyanlardan müslüman olan bütün insanlar hakkında nazil olmuştur. Taberi de âyet-i kerime’nin genel ifadesini gözönünde bulundurarak Mücahidin bu görüşünü tercih etmiş, "Necaşi hakkında nazil oldu" diyenlerin görüşlerinin buna ters düşmeyeceğini söylemiştir. Zira, özel bir mesele hakkında inmiş olsa da âyetin mânâsının genel olduğu muhakkaktır. |
﴾ 199 ﴿