5

Allah'ın, yaşayışınızın sebebi kıldığı mallarınızı, aklı zayıf olanlara vermeyin. Ancak onları o mallardan yedirin ve giydirin ve onlara güzel söz söyleyin.

Ey insanlar, Allah'ın, sizin hayatınız için yaşama sebebi kıldığı mallarını zı, çocuk ve benzeri gibi aklı zayıf olanlara vermeyin. Aksi takdirde o malı zayi ederler. Fakat mallardan onlara harcayın ve onları o mallarla yedirip giydirin ve onlara: "Düzelir de rüştünüze ererseniz mallarınızı size teslim edeceğiz." şeklin de güzel sözler söyleyin.

Âyet-i kerime’de geçen ve "Aklı zayıf olanlar" diye tercüme edilen kelimesinden hangi çeşit insanların kastedildiği hakkında farklı gö rüşler zikredilmiştir.

a- Said b. Cübeyr, Hasan-ı Basri, Süddi, Dehhak, Mücahid, Hakem, Ka tade, Ebû Malik ve Abdullah b. Abbastan nakledilen bir görüşe göre bu âyette zikredilen "Aklı zayıf olanlardan maksat, kadınlar ve çocuklardır. Âyet-i keri me, insanların, yaşama vasıtası olan mallarını bunlara vermemelerini emretmiştir. Ta ki malları zayi etmesinler.

b- Said b. Cübeyr ve Hasan-ı Basriden nakledilen diğer bir görüşe göre burada zikredilen "Aklı zayıf olanlar"dan maksat, yalnızca çocuklardır.

c- Ebû Malik, İbn-i Zeyd ve Abdullah b. Abbastan nakledilen diğer bir görüşe göre bu âyette zikredilen "Aklı zayıf olanlar"dan maksat, kişinin, aklı kıt olan çocuğudur. Bu hususta Ebû Mûsa el-Eş'arinin şunları söylediği rivâyet edilmiştir. "Üç kimse vardır ki onlar, Allah’a dua ederler. Allah onların dualarını kabul etmez. Onlar, kötü ahlaklı karısı bulunduğu halde onu boşamayan, malını, Allahü teâlâ "Mallarınızı aklı zayıf olanlara vermeyin." buyurduğu halde bu gibi kimselere veren ve bir başkasında alacağı olduğu halde buna dair şahit tutma yandır."

d- Hadremi, Mücahid ve Dehhakka göre ise bu âyette zikredilen "Aklı zayıf olanlar"dan maksat, sadece kadınlardır.

Taberi, âyet-i kerime’de geçen kilemesinin mutlak olarak zikredildiğini, bu itibarla bütün aklı zayıf olanları kapsar mahiyette olduğunu, bu kelimeyi, aklı zayıflardan sadece bir sınıfa tahsis etmenin delilsiz bir dâva ola cağını zikretmiştir.

Âyette zikredilen "Mallarınız" ifadesinden maksat, Süddi, Abdullah b. Abbas ve İbn-i Zeyde göre "Sefih olmayan insanların mallarıdır. Yani Allahü teâlâ, aklı başında olan kimselere, mallarını aklı yetersiz insanlara vermemelerini emretmiştir.

Said b. Cübeyre göre ise buradaki "Mallarınız" ifadesiden maksat, aklı zayıf olanların mallarıdır. Bu izaha göre Allah, aklı zayıf olanların velilerine, idare ettikleri, bu aklı zayi olan kişilerin mallarını, kendilerine vermemelerini emretmiştir. Zira onlar, kendi malları hakkında nasıl davranacaklarını bilemezler ve mallarını zayi etmiş olurlar.

Tabeberi, buradaki "Mallarınız" ifadesine hem aklı zayıf olanların mallarının hem de onları idare eden aklı sağlam olan kişilerin mallarının girebileceğini bu itibarla buradaki "Mallarınız" ifadesini sadece belli bir zümreye tahsis etmenin isabetli olmayacağını söylemiştir.

Âyet-i kerime’nin devamında: "Onları, o mallarından yedirin ve giydirin." buyurulmaktadır. Burada ifade edilen "Mallar"dan maksadın, kime ait olan mallar olduğu hususu da yukarıda zikredilen şekildedir.

Mücahid, Abdullah b. Abbas, Süddi ve İbn-i Zeyde göre bu mallar aklı zayıf olanları sevk ve idare edenlerin mallarıdır. Bunlara göre, âyetin bu bölü münün izahı şöyledir: "Ey aklı beşında olan insanlar, sizler öz mallarınızdan, aklı hafif olanların yemelerine ve giymelerine harcayın."

Diğer bir kısım âlimlere göre ise buradaki "O mallardan" ifadesinden maksat, zayıf akıllı olanlara ait mallardır. Buna göre, Allahü teâlâ, bu gibi insanları sevk ve idare edenlere bunların mallarından, yiyecek ve giyeceklerine harcamalarını emretmiştir.

Taberi buradaki "O mallardan" ifadesinden maksadın hem aklı zayıf olanların mallarının hem de onları idare edenlerin mallarının kastedilmiş olabileceğini, bu itibarla âyeti genel anlamda yorumlamanın daha isabetli olacağını söylemiştir.

Âyet-i kerime’nin sonunda "Ve onlara güzel söz söyleyin" buyurulmaktadır. Burada zikredilen "Güzel söz"den maksat, Mücahide göre aklı zayıf olanlara, bir kısım vaadlerde bulunmak ve onların gönlünü almaktır.

İbn-i Zeyde göre ise bu ifadeden maksat, aklı zayıf olanlara "Allah bize de size de afiyet versin. Maşallah." şeklinde dualarda bulunmaktır.

Taberi ise

birinci görüşün daha evla olduğunu söylemiş, aklı zayıf olanla ra söylenecek güzel sözden maksadın da "Eğer düzelir, olgunluk çağınıza erişir seniz malınızı tamamen size teslim edeceğiz. Kendiniz ve mallarınız hakkında Allah’tan korkun." şeklindeki sözler olacağını söylemiştir.

5 ﴿