49

Kendilerini temize çıkaranları görmüyor musun? Hayır, ancak Allah dilediğini temize çıkarır. Onlara kıl kadar zulmedilmez.

Kendilerini temize çıkaran Yahudi ve Hristiyanları görmez misin? Onlar "Biz hata işlemeyiz, biz günah işlemeyiz, biz, Allah'ın oğulları ve dostlarıyız. Maide sûresi, 5/18"Cennete ancak Yahudi olanlar veya Hristiyanlar girecektir." Bakara sûresi, 2/111şeklinde iddialarda bulunurlar. Halbuki yaratıklarından dilediğini temize çıkaracak olan ancak Allah'tır. Hiçbir kimseye de kıl kadar zulmedilmeyecektir.

Müfessirler burada, kendilerini temize çıkaranlardan kimlerin kaste dikliği hususunda iki görüş zikretmişlerdir:

Bazılarına göre bunlardan maksat, Yahudilerdir,

bazılarına göre ise bunlardan maksat, hem Yahudilerdir hem de Hristiyanlardır.

Müfessirer, bu âyette kendilerini temize çıkardıkları beyan edilen insanların, kendilerini ne şekilde temize çıkarmak istedikleri hususunda da çeşitli görüşler zikretmişlerdir.

a- Katade ve Süddi'ye göre bunlar, Allah düşmanı Yahudilerdir. Bunlar, hadlerine düşmeyen şeyleri söyleyerek kendilerini temize çıkarmak istemişlerdi. "Bizler, Allah'ın oğulları ve dostlarıyız." demişler. "Bizim günahımız yoktur" diye iddiada bulunmuşlardır.

b- Hasan-ı Basri ve İbn-i Zeyd'e göre ise burada "Kendilerini temize çı karanlardan maksat, Yahudi ve Hristiyanlardir. Çünkü onlar, "Biz, Allah'ın oğulları ve dostlarıyız." "Cennete ancak Yahudi ve Hristiyan olanlar girecektir." şeklinde iddialarda bulunmuşlardır.

c- Mücahid, Ebû Malik ve İkrime'ye göre ise burada kendilerini temize çıkaranlardan maksat, Yahudilerdir. Kendilerini temize çıkarma şekilleri ise na maz kılarlarken, günahsız oldukları kanaatıyla küçük çocukları kendilerine imam edinmeleridir.

d- Abdullah b. Abbas'a göre bunlar Yahudilerdir. Kendilerini temize çıkarmaları ise "Çocuklarımız bize şefaatçi olacak ve onlar bizi temize çıkaracaklardır." şeklindeki sözleridir.

c- Abdullah b. Mes'ud'a göre ise âyette zikredilen bu insanların, kendilerini temize çıkarmaları, bir kısmının diğerini temize çıkarmasıdır.

Taberi diyor ki: "Tercihe şayan olan görüş, burada zikredilen insanların kendilerini temize çıkarmaları, günahsız ve hatasız olduklarını iddia etmeleridir. Zira Allahü teâlâ bu gibi insanların böyle sözlerle kendilerini temize çıkarmaları nı başka âyetlerde de beyan etmiştir.

Âyet-i kerime’de geçen ve "Onlara kıl kadar zulmedilmez." şeklinde ter cüme edilen cümledeki "Kıl kadar" şeklinde izah edilen kelime si, müfessirler tarafından iki şekilde izah edilmiştir.

a- Abdullah b. Abbas, Ebû Malik ve Süddi'ye göre kelimesi nin mânâsı "Parmakların arasından ve avuçların içinden çıkan kir" demektir.

b- Yine Abdullah b. Abbas, Ata b. Ebi Rebah, Mücahid, Katade, Dehhak ve Atiyye'den nakledilen diğer bir görüşe göre kelimesinden maksat, hurma çekirdiğinin ortasındaki yarığın içindeki iplikçiktir.

Taberi diyor ki: "Burada zikredilen kelimesinin asıl mânâsı "Bükülmüş olan bir şey" demektir. Allahü teâlâ bu ifadesiyle kullarına, hiç değeri olmayacak bir şey kadar dahi zulmetmeyeceğini beyan etmektedir. Bu sebeple 'Fetil' kelimesini, "Parmakların arasından çıkan kirler." veya "Hurma çekirdeğinin yarığında bulunan iplikçik." şeklinde izah etmek, âyetin genel ifadesine uygundur ve kapsamı dahilindedir.

49 ﴿