86Size selam verildiği zaman siz de ondan daha güzeli ile karşılık verin veya aynisiyla mukabele edin. Şüphesiz Allah, herşeyi hesap edendir. Ey iman edenler, sizlere ömrünüzün uzun olması, sağ ve salim olmanız dileğiyle selam verildiğinde, size bu gibi dileklerde bulunanlara daha güzeliyle dileklerde bulunarak selamlarını alın veya onların dileklerinin aynısını ifade eden selamlarla onların selamını alın. Şüphesiz ki Allah, yaptığınız her ameli muhafaza etmekte ve hesaplamaktadır. Herkese yaptığının karşılığını verecektir. Müfessirler, bu âyette zikredilen "Verilen selama daha güzeliyle veya aymsıyla karşılık vermek"ten neyin kasdedildiği hususunda iki görüş zikretmişlerdir. a- Süddi, Ata, İbn-i Cüreyc ve İbrahim en-Nehai'ye göre bu âyette zikre dilen iki türlü selam alma da mü’minlerin verdikleri selamı almakla ilgilidir. Bir müslüman diğer bir müslümana "Esselamüaleykümu değiğinde, diğer müslüman, selam verenin sözlerine ilavede bulunarak "Ve aleyküm Selam ve Rahmetulah" diyecek olursa işte o zaman onun selamına daha güzeliyle karşılık vermiş olur. Şâyet "Esselamü aleyküm." diyene "Ve Aleyküm Selam" veya "Esselamü aleyküm" diyecek olursa işte o zaman verilen selama aynısıyla karşılık vermiş olur, b- Abdullah b. Abbas, Katade ve İbn-i Zeyd'e göre bu âyette zikredilen "Selamı alanın daha güzeliyle karşılık vermesinden maksat" müslüman kimse nin vermiş olduğu selama, daha güzeliyle karşılık vermektedir. Selam verene aynısıyla mukabele etmekten maksat ise, müslüman olmayanın vermiş olduğu selamı aynen almaktır. Bunlara göre, selâm veren, müslüman olsun kâfir olsun onun selamını almak gerekmektedir. Ancak müslümanm selamı daha fazla hayır temennisiyle alınır. Kâfirin ise verdiği selam aynen iade edilir. Taberi diyor ki: "Bu görüşlerden tercihe şayan olanı, bu âyette zikredilen selam alma şekillerinden ikisi de müslümanların venniş oldukları selamı alma ya aittir. Zira, kâfirlerin verdikleri selamların daha az temennilerle alınmasının gerekli olduğuna dair Resûlüllah'tan sahih haberler zikredilmiştir. Bu âyette ise selam verenin selamının verilenden daha güzel veya verilenin aymsıyla alınması emredilmektedir ki, bu da selam verenin müslüman olmasını gerektirmektedir. Taberi diyor ki: "Eğer denilecek olursa ki Allahü teâlânın kitabında emredildiği üzere selam almak farz mıdır?" Cevaben denilir ki: "Evet, selef alimle rinden bir topluluk, bu görüştedir. Nitekim Cabir b. Abdullh ve Hasan-ı Basri bunlardandır. Hasan-ı Basri, "Selam vermek nafile bir amel ise de onu almak farzdır." demiştir. Resûlüllah, mü’minleri, aralarında selamı yaymaya teşvik etmiş ve buyur muştur ki: "Sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Size, yaptığınız takdirde, birbirinizi sevmiş olacağınız bir şeyi göstereyim mi? Aranızda selamı yayın." Müslim, K. el-İman, bab: 93, Hadis no: 54/Tirmizi, K. el-Kıyame, bab: 56 H.no: 2510 İbn-i Mace, K. el-Mukaddime, bab: 9 H.no: 68 Müslüman olmayan kimselere selam verilmez. Şâyet onlar selam verirlerse, verilecek cevapta "Selam" kelimesi kullanılmaksızın sadece "Ve aleyke" denir. Bu hususta Peygamber efendimiz buyuruyor ki: 'Size ehl-i kitap selam verdiğinde "Ve aleyküm" deyin. Buhari, K. el-Mürteddîn, bab: 4 |
﴾ 86 ﴿