128

Bir kadın, eğer kocasının geçimsizliğinden yahut kendisinden yüz çevirmesinden korkarsa, karı kocanın, aralarında anlaşarak sulh ol malarında bir sakınca yoktur. Sulh daha hayırlıdır. Ne var ki nefisler cimri olarak meydana getirilmiştir. Eğer iyilik yapar, Allah'tan korkarsanız, şüphesiz ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.

Eğer bir kadın, yaşlılık ve çikinlik gibi sebeplerle kocasının kendisini kö tü görerek kendisiyle geçimsizliğinden veya kendisinden yüz çevirmesinden korkarsa, koca ve kandan her birinin, nikah akdini devam etmek için, bir kısım haklarından vazgeçerek uzlaşmalarında veya başka bir yolla anlaşmalarında bir sakınca yoktur. Sulh daha hayırlıdır. Yani anlaşarak evliliği devam ettirmek, an-Iaşamayip boşanmaktan daha hayırlıdır. Ne var ki nefisler cimri olarak meydana getirilmiştir. Yani kadın ve erkekten her biri hakkından vazgeçmek hususunda çok cimridir, hakkını almakta çok hırslıdır. Eğer sizler, hanımlarınıza karşı iyi davranır onların nafaka ve sıralarında adaleti gözeterek Allah'tan korkarsanız, şüphesiz ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. İyilik yapanı iyilikle, kötülük yapanı da kötülükle cezalandıracaktır.

Hazret-i Ali, Hazret-i Ömer, Abdullah b. Abbas, Said b. Cübeyr, Hazret-i Âişe, Âbide es-Selmani, Mücahid, İbrahim en-Nehai, Hakem, Katade, Süleyman b. Yesar, Süddi, İbn-i Zeyd ve Dehhak bu âyette zikredilen koca ile karının uzlaşmalarını şöyle izah etmiştir. Bir erkek, karısının çirkinliğinden veya yaşlılığın dan yahut başka bir şeyinden dolayı onu sevmeyecek olur bununla birlikte onu boşamak istemezse kadının, sırasını kumasına bırakarak veya nafakasından ya hut mehilinden bir kısmını bırakarak kocasıyla uzlaşmasında bir mahzur yoktur. Şâyet kadın, böyle bir fedakârlıkta bulunmazsa kocasının onu razı etmesi veya ona eşit davranması yahut da onu boşaması gerekir.

Bu hususta Hazret-i Âişe (radıyallahü anhâ) diyor ki: "Bu uzlaşma şu şekilde olabilir: "Kişin iki hanımı bulunur, hanımlarından biri ihtiyardır veya pek güzel değildir. Bu hanım kocasına "Beni boşama fakat benden yana serbest ol." der. Böylece uzlaşmış olurlar. Bkz. Buhari, K. Tefsir el-Kur'an, Sûre 4, bab: 24

Âyet-i kerime’de "Nefisler pek cimri olarak yaratılmıştır" buyurulmaktadır. Abdullah b. Abbas, Said b. Cübeyr, Ata ve Süddî'ye göre âyetin bu bölümü her ne kadar erkek ve kadın ayırımını yapmadan genel bir hüküm ifade ediyorsa da bu ifadeden maksat, kadındır. Zira, gerek sırasından gerekse nafakasından fe dakarlıkta bulunacak olan ve bu yolla, kocasının kendi sile uzlaşmasını sağlaya cak olan kadındır.

İbn-i Zeyd'e göre ise âyetin bu bölümündeki hüküm, hem kocayı hem de karıyı ifade eder. Koca da malından bir şey vererek kadını razı etmekte cimri davranır, Kan da haklarının bir kısmından vaz geçerek kocasının sevgisini ka zanmakta cimri davranır..

Taberi,

birinci görüşü tercih etmiş ve erkeğin mallarından bir şeyler vere rek kadını razı etmesi caiz olmadığından, erkeğin cimriliğinin söz konusu olma yacağını söylemiştir. Zira, erkeğin kadına, bir kısım mallarını vermesi, herhangi bir karşılık olmaksızın verilmiş olacaktır. Bu da başkasının malını haksız yere yemiş olmaktır ki caiz değildir.

128 ﴿